Nasıl ıssız bu yerler,nasıl kimsesiz bu yurt
Sensiz günü geceden edemiyorum ayırt
Yokluğunla rûhumda oluşan boşluk derin
Karanlık denizinde yüzüyorum kederin
Benliğim dibi olmaz uçuruma düşüyor
Bedenim buzda yanıp,kızgın çölde üşüyor
Memleketi boş sanmayın,nice akıllısı var...
Normal akıllı yanında,daha akıllısı var...
Farklı işâret taşırlar:allı,morlu,penbeli;
Her birisi, VATAN denen yüce değere,tapar...
Gelgelelim; bu çok bilen,çok fazla akıllılar
Tükendikçe yenilenip dolgunluğa eriştir...
Tekrar enerji kazanıp büyük uğraş veriştir...
Ayağa çivi batınca,inlemek normal bence;
Son düşülen yere kadar,amansız bir yarıştır...
Yol katetmek cesâretle; kâh yürümek,kâh koşmak...
Lânet indi üstümüze
Hüzün doldu destimize
Felek siydi postumuza
Bu ne biçim kahpe dünyâ
Biz de yaşıyoruz gûyâ…
İkimizin rûhunu bir potada eritip
Zümrüt bir kâseye dolduran nedir? ...
Gördüğüm her güzeli bir yana itip
Kimi aramışım bunca senedir? ...
Karanlık dünyâma gir de aydınlat
Teslim et kendini kaderin rüzgârına savursun
Şu bataklık gibi dünyada çırpınmak nâfiledir
Çalış da tertemiz alnına hakkın ışığı vursun
Kervanımız sonsuza yürüyen bir kâfiledir…
Hey ağalar,bre beyler
Avrupa birliği bize neyler
Sanmayı bir faydası dokunur
Önce çıkmaz yolda eğler
Sonra bizi bizdekinden de cüdâ eyler...
Bulunmaz onda mertlik
''Arkamı düşman göreceğine
Kara toprak görsün'' diyerek
Şevkle hasmına doğru atılan
Yiğit serdengeçtiler gerek...
Bir kurşun...
Gülle...
Ben seni severim,sen sevmesen de...
Gelirim kapına,gelme desen de...
Bir kez olsun yüzüme gülmesen de;
Vazgeçemem ben,çünkü çârem sende...
Senden kaçar,sığınırım ben sana...
İnci olsa kâmil sözü; ahmak duymaz, görmez, geçer...
Kimine değerli gelen, tezekteki nevâledir...
İyi, doğru ve güzeli, İZM ' lere göre seçer...
Zulmette ateş böceği, bâzılarına hâledir...
Ebleh; alev'i gül sanır, mikroplu kanını çiçek...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!