Uzak bir iklimdeyim
Burada sonbahar var
Yapraklar sarardı
Döküldü yapraklar
Burada dinmeyen bir keder var
Kendimden habersizce yaşıyordum kendimce
Bir gün ben çıkageldim
Ne kadar yabancıymış sahi kendim kendime
Korktum ve kaçıverdim
Akşam olsa kaçıp gitsem geceye
Yasal kimliğimle
Kendimi arıyorum
Kelimeler savruldu
Nokta kayboldu
Bir şey oldu heceye
Uzun süren açlığından sonra
Sıcak ekmek kokundum
Ardıma bakmadan kaçıyordum ki
Ebe deyip omuzuma dokundun
Kocaman bir adam zannettin
Gönlümün kapısına vurup vurup kaçıyorsun
Kapanmış yaraları zamansızca açıyorsun
Ah ettim
Vah ettim
Doğmadan ömür tükettim
Bir tutam toprak
İki damla su
Bir avuç çamurdan ibarettim
Kırık bir testide su misali hapsolmuş yaşam
Testi suya inan suyun derdi testiyi aşam
Yoksa mevsim şimdi gerçekten sonbahar mı
Ölümden gayrı yaklaşan bir haber var mı
Bu aynadaki suret hep sahte mi gülümser?
Hangisi gerçekten sen özün kimi özümser?
Üzerine toz şeker serpilmiş
Yoğurtlu ekmeğim
Erkenden büyüyen küçücük adam
İçi bezle doldurulmuş çoraptan topum
Aklımda yer etmiş en büyük kavgam
Bir şiir demledim??