Gündüz başka
gece başka.
Güneşle başka
ayla başka.
Çift vardiya hayat,
çift vardiya kişilik...
Yaz geliyor yeniden
deniz kokusu aldıkça.
Vapur düdükleriyle, martılarla,
ışıl ışıl dalgalarla...
Ekim girdi gerçi dün, sinsice,
olsun,
Kış erken bastırdı yine.
Yine apansız, insafsızca...
Genzimde kömür kokusu,
yürüyorum.
Düğümler çözülmeye,
düşüncelerim değişmeye başladı.
Ben seni unutmamaktan memnunum.
Okey masaları, gece yarısı...
Bir an aniden aklımdasın. Bitiyorum.
Adın geçiyor bazen, bir titreme...
Yüzümde yüzlerce kas çalışıyor, gülümsüyorum.
En sevdiği renk mavi olan adamlar var.
Benim bunlardan biri de:
Gökyüzünü çok sevdim,
maviydi.
Uçamadım, rengini giydim üstüme ben de.
Heveslerin tükendiği yerde,
şiir başlıyor
ve şiirin bittiği yerde
bitiyor hayat.
Doludizgin sürerken ruhunu,
yazdık
yazdıkça vurduk zamanın yüreğine
krom harflerle
yazdıkça kazıdık adımızı tırnaklarımızla
ham kağıdın yüzüne
Anlamazlar.
Dinlemezler ki anlasınlar.
Dinlemezler.
Düşünmezler ki dinlesinler.
Seni çok özledim
diyesim geliyor
durduk yere,
hiç hak etmeyen insanlara.
Çabuk geçiyor neyseki.
Azaplı iştir
zor zamanlarda
onurunu koruyarak
geçmek hayat sokağından.
Kimi pislik döker
penceresinden aşağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!