Suçluyum.
Sende hiç hata yok,
ben suçluyum.
Dünyanın yuvarlaklığından,
dağların yüksekliğinden,
Sert rüzgâra tutulmuş
bir dükkân tabelâsı gönlüm.
Sallanmakta
bir o yöne,
bir bu yöne.
Uçamıyor bile özgürce,
Kafayı üçe bölmüş doktorlar:
Tepeye beyinci bakmış,
gözlere gözcü,
aşağısı da malûm;
kulak, burun, boğaz.
Dudaklara bakan yok.
öyle sessiz olmalı ki
kilometre ötedeki trenin
ritmik tınısı duyulabilmeli
böyle sessiz olmalı ki
okuduğum kitabın kahramanının
İki metrekare toprağım var
Seyyid'in şehrinde.
Para vermeden aldım onu.
Can vererek aldım.
Çevirdim etrafını,
Sevemedim oldum olası
bu, virgül üstü noktayı.
Nokta mısın
virgül müsün
nesin sen arkadaşım?
Ya nokta ol,
İçleri yakut, mücevher...
Hepsi sahte çıktı.
Tek tek bakıp attım.
Benim boş sandıklarım var.
Alan var mı?
Ne kolay vazgeçiyoruz
en büyük arzularımızdan
ve ne kolay değiştiriyoruz
hayatımızın akışını.
Bir o yana
bir bu yana sallanıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!