Sevdiğim bir öykünün ilk cümlesiydin.
Belki de bir solukta okurdum,
Bilmeseydim sonunu.
Yalanlar saklıydı gülüşlerinde
"Seni Seviyorum" dedin bir fısıltıyla.
Oysa bakışlarında görmüştüm onu,
Sessiz çığlıklarla yalvarıyordu.
Elinden tutup o zavallının,
Söylediğin her yalana
İnanmayı seçiyordum
Çünkü
"İKİ"nin daha iyi olduğu
öğretilmişti "BİR"den!
Ama her seferinde
Tek başına ölüyorsun
Senden sonra da sürüyor hayat.
Sensiz yaşanıyor her anı
İşte gerçek cehennem bu!
En çok bu yakıyor canını
Bir kış treni yürek,
Hayat hızla akıyor camından,
Ölüm,
Aç ve yalnız bir çocuk,
Hırpani bir şehirde,
Uzak bir anı gibi kayboluyor.
Bir uçurum kıyısında şimdi yüreğim
Usulca beliriyor ince bir korku!
Ben ondan kaçırdıkça gözlerimi
Daha çok iliklerime işliyor sanki!
Ne dediğini hatırlıyorum Sonra
Ve bir düşse geçtiğin içinden
Uyandığında koca bir boşluğa düşeceksin
Benim dediğin o an kaybolacak ellerinin arasından
Boyasız ve köhne gerçekler çarpacak gözüne
Bir leke gibi yerleşecek yüzüne hüzün
Arsız bir hikaye yazarken dostların lekene
Aslında yaşanan bir masum oyun
Karanlıkta saklanıp her şeyi unuttuğun.
El ele girdiğin sıcak kuytuda
Bir masal fısıldar dalarken uykuya.
Aklını başından alır masallar,
Orada, uzakta,
Kimsesiz bir çocuk,
Yalnız, ürkek ve yorgun!
Sinmiş bir köşeye..
Çoktan unutmuş ağlamayı,
Haykırmayı,
Bitti diyorsan, sen de bilirsin,
Yıkarsın ellerini, kaybolur kokum.
Ama sevgilim,
Bir gün, bir yerde, bir melodiyle,
Süzülürse yağmur yanaklarından
Yıkasan nafile, silsen nafile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!