Feryat eder, feryat eder
Deli gönlüm feryat eder
Yalnızlık ruhumu sarmış
Deli gönlüm feryat eder.
Yarıladık ömrü sensiz
DUDU
Dudu hoş geldin
Uğramamışsın külkedisi durağına
Sihirli bir çubuk getirecektin hani
Her dileğime bir defa dokunacaktım
Yarım sevdaların hayaleti geceye hâkim
Ne “Gel! ” ‘den anlar, ne “ Git! ” ‘ten
Kıvraklığı kadar hüzünlü danslarda dolaşır düşünceler
Bir türlü buruşturulamayan zaman kıyılarıma vurur
Ne “ Başla! ” ‘dan anlar, ne “ Bit! ” ‘ten
DOSTLAR SENİ HATIRLIYOR
Unutmadık çalan teli
Dostlar seni hatırlıyor
Esse bile ölüm yeli
Dostlar seni hatırlıyor
Başımın tatlı belası, gönlüm oldun
Bir türlü dokunup sana, seni sevemedim
Yılların yalnızlığını attım omuzlarımdan
Seni sevdiğimi
Doya doya sana söyleyemedim.
Dokunma Gecelerime
Ve sen ey şafak
Söyle, dilek olup tüten hangi gecenin şafağısın
Gözlerimde bu kaçıncı rötar
Gerçek misin, serapları mı diriltiyorum
DÖRDÜNCÜ YENİ
Birinci yeni, ikinci, üçüncü yeni
Nerede dördüncüsü sahi
Ben kaçıncı yeniyim
Belki de dördüncüyüm
Diyorum ki,
Güneş bir kışın hasretiyle parlıyor,
Baharı yazayım, bahar gelmiş
Olmuyor, nedense içim buruk,
Mısralarıma hüznüm damlıyor.
Garip yer burası
Tarih gibi duruyor surlar
Sessiz Dicle’nin yanında
Yeşil yeşil büyür
Pijama giymiş karpuzlar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!