Şafağa Ağıt
Yine şafağı uyandırdım uykusundan
Kuşlar korosuydu çalan aralıksız
Gözlerimi uykuya susturduğum bir gece daha bitti
Nefes alıyorum hala
Şafak
Çok severdim şafağı
Hayallerimi taşırdı geceden kalan
Süslerdi, boyardı yedi renge
Papatya olurdu, gül olurdu kelebek, kanarya olurdu
Sakın gitme
Gitme sakın
Farzet bir tek bu gün var hayatta
Nefesin ikincisi yok
Yüreğin var sıcak
Sorular sorsam sana ey gece
Keder desem, hicran desem susar mısın
İnce kumlu bir kıyı gibi okşasam
Yakamozlarınla yıkanıp
Sevda desem, aşk desem coşar mısın
Çok aradım alı güllerde
Yüreğimde açsın, huzura dönsün tüm kokular
Bülbül olsun dilim, seslensin
Mutluluk perileri uçsun etrafımda
Yemyeşil dallarımda aradığını bulsun
Biraz nefeslensin.
Şair Bitti
Gün sabaha erdi
Gecenin gözleri aydın
Dudaklarına nokta koydum sevgili
Uzaklarda tütüyor dumanlar
Tabaklara bölünmüş sabahlar yüreğimde
Yürek sıcaklığında çaylardan yükselen buhar
Benimki hasret sadece
Biliyorum vuslata daha çok var.
Bazen bir yıldızın kuyruğunda geceye düşer aşk
Rotasız yarar bulutları
Merhametsizdir tutmaz onu hiçbir burç
Açar masalımsı bir ejderha ağzını
Mazi gider, ati gider
Sonuç korkunç
Bazen
Bir tüy gibi yumuşak
Bir ilk aşk gibi
Sevgi dolu bir gece başlar
Umutlarla dolu
Sevdalara gebe
Şairlerde ölür dostlar
Şiirler biter artık
Şimşekleri çakmayan mısralar…
Şükürlerini bohçalar da gönlüne
Şairler de ölür dostlar.
Arayışı vardır bütün hayatında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!