hep akşamlarda buluştum senli düşlerle
uykuya düşman geceye dosttum hep
lakin bu böyle gitmez bilirim
kim bilir hangi gün hangi akşam
güneşle beraber ben de söneceğim
usumda sen
seninle yaşanmış olan her şeyi
bir kalem de sileceğim
sileceğim silmesine de
önce senin
sonra da
yaşanmışlığımızın olması gerekiyor
ne zaman şiirden dem vursa biri
o susar
şair değilim derdi
şairlik zor zanaat
Cebinde çiviler,
Belinde keser...
Ve omzunda kendi çarmıhını yüklenmiş
Yürürken meraklı kalabalığın arasında...
Ya aşk?
ben ki
karanlık
izbe
çile dolu nice sırat köprülerini aşıp
göstermek için gerçekleri
Bana ulaşan bir mesaj
“Tutkuların evindeki savaş kırıkları
Kül olmuş bir bütünün yonga yanıkları
Hele eski özlemlerin yeni bahçelerinde
Anı kuyularının suskun çığlıkları ”
diyor
“hiçbir şey
topal günlerin uzunluğuna benzemez yokluğunda”
diye yazıyordu adam gönül güncesine
derin koyu bir mavi akıyor kalemden bu gece
mavinin koyu karanlığındaki ışığın gücüyle
gece yarıları
uyandırıp beni
içimdeki sesi
kaleme döken
oysa ben
bizden yana
zamanın
dar gelmediği,
aşk dolu gecelerde
kaybolup
kömür karası gecelerin
küf kokulu çekmecelerinde
bulduğum bir taş plaktır
senli sevdalar
senin hep duymazdan geldiğin
benimse yalnız dinleyip hüzünlendiğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!