Güneşin yeryüzünü kavurduğu
Bir yaz gününde
Ilık ilkbahar gibi
Mutluluk avizeleriyle
Yada bir mahpusun
Evindeki kilimin motifini bile
Beni yanlış sayfalarda
Aradılar hep
Kapısı kilitli dağların yamacında
Güneşin yaktığı dipsiz bir vadide
Gereğinden fazla süren
Suskunluğun eşiğindeydim oysa
Bir pazarda işportacı
Vurgun yemiş yelkeni
Tek kazancı aşında
Ömrü ağlar başında
Sisli vadi gözleri
Göçtü içimin lacivert dağı
Doyumadın mı hala yüreği kara
Akciğerim döndü isli volkana
Gözümden boşanır bulanık yara
Burnumun ikiz yanı puslu bir vadi
Yüreğim yol alır
Uzaklara ve kavgaya
Sen hasret duyduğum
Memleketim olursun
Turna olurum hazanda
Ilık bir güzelliğin var ki
İnce
Korkarım incinirsin
Bakışlarım değince
Düşlerim yormasın seni
Bir deniz var içimde
Poyrazlı
Beni sana bağlar
Bir kumru var öter ki
Sevdalı
Hep sana ağlar
Akan göz yaşlarımız
Kar tanesi
Yağmur damlası değil
İçini yakan hüzün sızısı hiç değil
Bu göz yaşları
Yurdumun suskunluğuna
Kırkından sonra gelen bahar
Ateşböceği mızıkası
Çekirge melodisi
Çalarken imgemde
Şiir döşerim gözlerinin çentiğine
Bu benim ülkem
Hem üzüm hem incir
Mayısta kiraz temmuzda fındık
Boy verir sıraca kavaklar
Sallanır dallarında bildik tanıdık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!