Tetikledi fay hattı pay hattını
Harlayan metan gazı
Benzetti tümümüzü enkaza
Çil yavrusu gibi dağıttı maramarayı
Gökyüzünün tapusu yok
Kuş sesleri sedalanırdı
Tırmalardı çınarların hışırtısı kulağımı
Düşler biriktirdim ıssızından
Kuşlar seslerini bedava verip gitti
Yüreğimde kıpırdayamaz seviler
Çocuklar hep
Gezginliğimin uçarı yanı oldu
Karadeniz’e akan Kızılırmak gibi
Aktım
Damlaların biriktiği enginlere aktım
Doldum
Yaşamın rüzgarı
Hep ılık esmez
İçinde serçeler
Kırılır bir gün
Seninde kalbine
Ayaz yanığı yüzlerde her bir hüzün
Düşün ha düşün
Tırpan eğri,tırmık eğri
Örs eğri,dirgen eğri
İmeceyle iş görülür bizde
Hınçla karışık güneş sesinle
Günahsız canından burkulmuş güneş
Haykıran kadife sesiyle
Duruyor olduğu yerde
Tez canlıydı şelale gibi
Pınar pınar bahar bahar
İşleyip te sana gül nakışını
Toprak yapacağız kara taşını
Bu elleri nasırlı yağız çehreli köylü
Alnında evlek evlek çizgiler
Şilep altından fırlayan
Bir torpil gibi
Terkisine aldığı tayı unutup
Şahlanıp mahmuzlarıyla
Atlayacaktı karşı kıyıya
Aşık Mahzuni Şerif’e
Sen okyanuslar aşan
Aşkı türküye giyinen derviş
Zemheri ayazında bülbül ile ötüşen
Erzurumlu Emrah kadar kahırlı
Gülümsedin
Bir ışık balkıdı yüreğimde
Bakışların büyüledi harlanan gözlerimi
Bir sevi kımıldadı toprağa
Börtü böceğin kanadını hoplatan
Unuttum geçmişi geleceği




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!