ilkokul beşinci sınıftayım...yıl bindokuzatmışiki baharı...sınıfta yirmidört arkadaşım var.pardon dördüncü sınıftaki arkadaşlarımla birlikte otuzyedi kişiyiz.iki sınıflı okulumuzda tamtamına doksandokuz öğrenci,iki öğretmenle birlikte eğitim yapılıyor.hemen hemen hepsinin adını unutmadım,yıllar geçse de...beyaz yakalarımız kadar aktık, gülüşlerimiz kadar mutlu...
şimdi niye anlattım bunları derseniz,konuya bir giriş yapmam gerekiyordu...konu neydi, anayasa...
anayasanın ne olduğunu bilmeyen bir köy okulu kızının düştüğü hal...bu sözcüğü ilkkez,okulumuza o bahar gelen müfettişten duymuştum...derslerle ilgili bütün sorularına verilecek cevabımız vardı,verdik de...lakin iş bu anayasa konusuna gelince,sustuk sınıfça...sanırım dersimiz dışındaydı bu konu,yoksa öğretmenlerimiz muhakkak öğretirdi...
başımızda bulunan erk'in işi gücü kutsallarımızla oynamak.
önce allah'ı bize bırakmadılar..onunla aramıza girip,ne kadar koyu cehennem varsa yıktılar başımıza...
askerimizden nefret ettirmeye çalıştılar...ama aynı askerle komşu ülke topraklarında macera aramaya koyuldular...
Tayyibe hanımi yıllar yıllar öncesinden tanırim ..kelimeleri yan yana getirmekteki ustalıği tartışılmaz .
Canım öğretmenim
Günümüz kutlu olsun.Hep güzellikle,sevgiyle ve çocuk yürekleriyle dolu olalım.
Ama ben okumayı özledim...
Öğretmenimi..........