Günlerce yürüyerek, temsil ettin bizleri.
Affet bizi, bir hayli yorduk elhamdülillah.
Hem estik hem gürledik, açtık sana kolları,
“Boyumuz ne kadarmış? ”, gördük elhamdülillah
Sandım ki ben bir anda; yıkılacak ortalık,
Bırak git işine, uğraşma benle.
Halimi ben sana, anlattım felek.
Kırdın kanadımı, büktün belimi.
Dünyada sen beni, horlattın felek.
Sende hiç bir insaf bulunmaz mıdır?
Aşılmaz dağları aşan Yörükler,
Keklik sesi ile coşan Yörükler,
Memleket memleket koşan Yörükler;
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Kara çadır nerde, develer nerde?
Çoluk çocuk herkes, düştük yollara,
Atamızdan miras vatan uğruna.
Ak alınla çıkmak için yarına;
Her zaman her yerde yorulduk böyle?
Sanma ki; çok kolay alındı vatan.
Silinmez kudretten yazılan yazı.
Alnına mührünü basar bir zaman.
Seherde yüzünü sabah ayazı
Ilık ılık yalar eser bir zaman.
Dost dediğin sarar yürek yarası,
Tertemiz bir ahlâkı, yeğ tutarsan paraya;
Sakın sokma şeytanı, nefsin ile araya.
Dünya malı kazanmak; değil ki bir meziyet,
Madde için bir kârsa, mana için eziyet.
Servettin hayatımda bir ömürdün hâsılı.
Her anım bayram idi düğün dernek fasılı.
Çekip giderken akan gözlerinde yaşların;
Cevap idi bir nevi sitem idi asılı.
Otur gönül köşküme görünsün gül cemalin,
Net’teyim, dertteyim gezdim dolaştım,
Bülbüldüm, şakırdım, sustu dillerim.
Bilmem ki bu derde nasıl bulaştım,
Bülbüldüm, şakırdım, sustu dillerim.
Bir defa, net ile satışa girdim,
Öğrenmekten kaçmadım hiç.
Öğretmekten ha keza…
Bir elimde ekmek, öbüründe kalem…
Bilmeden yapılmaz,
Konuşulmaz, bilmeden.
Elbette “açılalım”, yüzelim denizlerde.
Bitsin artık ihanet, yok olsun benizlerde.
Analar dövünmesin, yüreklerde, dizlerde,
Vatanımız yücelsin, varsa böyle bir çözüm;
Arayalım bulalım, gel hele iki gözüm.
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D