Sabrımız dünyaca bilinir bizim.
Kızınca; kör olur, göremeyiz biz!
Dostluğa kinimiz silinir bizim
“Aman” dileyeni kıramayız biz!
An oldu ağladık, an oldu güldük.
Haltınızı sofra kurup yeyin de;
Şirazeden çıkarmayın adamı!
Aranızda ne derseniz deyin de;
Şirazeden çıkarmayın adamı!
Soykırımmış, katliammış modanız.
Gel hele bir dinle şu garip genci;
Gel dinle de bari öylece terk et.
Gönlümü ilk ve son sana vermiştim.
Bil anla da bari öylece terk et.
Anılar akıldan etmesin seni
Çağırdım gelmedin en zor anımda,
Bilmem ki ne kusur ettim vefasız?
Bin ömre bedeldin sen hayatımda,
Gücenme; sildirdim, attım vefasız!
Gitmeni hayıra hiç yormasam da;
Ömrümün anlık bir resmini çektim,
Geriye dönüp de baktığım zaman.
“Alın hesabımı, bu” diyecektim
Geriye dönüp de baktığım zaman.
Sızladı yüreğim, acıdı canım.
Bir gecenin yarısı, doğruldum yatağımdan,
Sanki uzak diyarlar, çekiyor ayağımdan.
Rüya içinde rüya, ay ışığı geceler.
Dökülür dualarım, dudağımda heceler.
Dikildi karşıma, bir zalim gurbet,
Sordu otağımı, sersefil etti.
Bin yıllık yurdumu, etti virane,
Vurdu konağımı, sersefil etti
Köyde akarsuyum, deli akardı,
Namluda kurşunlar emir beklerken;
Gelemem bir zaman, bayram da gelse
Şafağım sökmedi, henüz çok erken,
Gelemem bir zaman, bayram da gelse.
İçimdeki bir ses “öl! ” diyor bana,
Çiy düşmüş üstüne, zülüfü beyaz,
Örülmez telleri kır belli belli.
Sabahın seheri ayaz mı ayaz,
Derilmez gülleri har belli belli.
Yağmur sele döndü, çekmiyor oluk,
Sabahtan açtım da sayfalarını;
Sıra sıra mankeni vardı medyanın.
Dizmişler her yana tayfalarını,
Reytingmiş yalnızca derdi medyanın.
Basmışlar on sütun bayan resmini,
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D