Bitsin küçük dağları sahiplenme hevesin,
Kaf Dağı’nda çiçekler kokmaz imiş ha gönül.
O dağların başında kurtlar gezer sürüyle
Kurtlar leşin tadına bakmaz imiş ha gönül.
İlim olgunlaştırır insan olan insanı,
Bir görseydin eskiden; sırtında kırk yamalı,
Şimdi milyarder oldu; o zamanın hamalı.
Bir ömür boyunca yeyip yatanlar,
Çoğalır tükenmez ona yanarım.
Adam kisvesinde akıl satanlar,
Çoğalır, tükenmez ona yanarım.
Alim olsan, farkın yok nazarında.
Çıkıp seyran eylesem, bir görsem uzakları,
Anlatsam insanlığa; gördüğüm tuzakları.
Ömür yolu nurlu yol, görmesini bilene,
Ziyan etme zerreyi doldur ahret filene.
Bu yolda sabır sebat, iki sadık refika,
Kibir yoksa yanında, can çekişir tefrika.
Gözyaşım sineme süzülür her an,
Dert, derdin üstüne ek oldu yâr yâr!
Gülistanım çöldür, baharım hazan…
Hasretin ateşi ok oldu yâr yâr!
Bu yaşta bu çile çok oldu yâr yâr!
Seni, sensizlikte ararken bile,
Sanki gözlerimde güler gibisin.
Bulamam bilirim çabam nafile,
Sonsuz çağlarıma dalar gibisin.
Aktı çağlayanım durgun hal ile
Vazgeçmek imkansız sanılıyorken;
Geçiyor şu gönlüm farkında mısın?
Zalimin elinden, ecel şerbeti
İçiyor şu gönlüm farkında mısın?
Seyreyler dünyayı bir gezgin gibi
İstemem seninle girmem saraya
Nidem ki, gönlüme yol olsan nidem
Bir bakışın merhem olsa yaraya
Nidem ki, derdime hal olsan nidem…
Tutup da koparsan dalı yerinden
“Sevda yüklü kervanlar” geçmiyor çok zamandır
Küstürmüşüm goncamı açmıyor çok zamandır
Hasretinden susamış şu zavallı yüreğim
Sunuyorum badeyi içmiyor çok zamandır
Bir kuş olsam uçardım gece gündüz demeden,
Bilmem nasıl anlatsam seni bütün dünyaya?
Sizin olsun bu dünya, verin bana Konya’mı.
Tüm cihana değmez mi Celaleddin Mevlana?
Sizin olsun bu dünya, verin bana Konya’mı.
Toplayıp tüm erkânı, hem de büyük şurayı,
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D