Dokunsam kızıyorsun,
Söylesem öyle.
Ama nasıl sevilir böyle?
Bilmiyorsun ki ben seni
Bir asır nasıl özledim
Kavuştum derken,
DOST İLE SOHBET
böyle uzun uzun düşünme çok fazla,
akıl ermez, bir anlam da arama.
sen şimdi her söyleneni,
bir kalıba sokmaya çalışıyorsun ya, sokma sığmaz...
yani aşk işte, mantık aranmaz...
Dudaklarım hiç kurumadı bu kadar
Ellerim ellerini belki de aramadı
Gözlerim hiç buğulu bakmadı
Yanaklarım hiç ıslanmadı
Yüreğim belki de hiç buruk kalmadı bu kadar
Hatırlamıyorum geceler böyle karanlık
dün seni andım,
bu gece de,
yarın da öyle olacak...
böyle böyle,
bu ömür son bulacak...
düş bahçelerimin gölgesinde
giriyorum koynuna.
yok böyle bir sevişmek,
ağaçlar tir tir titriyor.
böyle devam edersek;
meyvelerin hepsi,
düşlerim düşük yaptı bu gece de,
ne sesin var ne kokun...
ne saçların var ne de asi kaşın,
ne de hiç bırakmam dediğim o elin...
gün dediğin nedir ki;
özlediğim saaatleri çıkartsam,
düştüm bir kez aklına,
artık beni yok sayamazsın.
istesen de nafile,
artık hiç unutamazsın...
bir yılan gibi usulca,
sokuldu koynuna hatıralar.
düş yorgunu sabahlarda,
sen aklıma düşünce;
ben bu dünyadan düşüyorum.
kışlara yenilmiyorum da
ben baharlarda üşüyorum...
kalbimi titreten yüzün
duydum ki unutmuşsun
gözlerine dalıp dalıp
nasıl kaybolduğumu
duydum ki unutmuşsun
çeyrek asır nasıl yanıp
seni asla unutmadığımı
eğer bir kez daha
gelecek olsam dünyaya,
yine bu hayatı seçerdim...
içinde sen varsın,
arkandan koşmalarım var,
sana yetişememelerim var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!