biz denizi kadehe doldurur içeriz...
...
penceremde deniz, içinde sen.
dalgalara uzanmışsın,
deniz kadar mavi ve hırçınsın.
bir elin bende diğerini ufka vermişsin...
biz eski çocuklar;
hep büyüklerin yolundan gittik.
ne kavga bitti ne gözyaşı...
...
siz, yeni çocuklar;
kendi yolunuzu kendiniz çizin.
boyalı kalplerde, paslı yüreklerde;
tüketmiş gibiyim emanet zamanları...
yasadışı sevdalarda çiğnedim;
hiç sevmediğim anlamsız kuralları...
halden bilmezlere, kağıttan sevdalara;
sımsıkı kapatalı çok oldu kapılarımı...
böyle sakin durduğuma bakma,
kuduruyorum özleminden,
ama gelmiyorum sana inadımdan...
hırsımdan, öfkemden sığamıyorum geceye.
böyle sakin durduğuma bakma,
aldanma umursamaz hallerime,
Bu akşam seni düşündüm,
Senden ne kadar uzak olduğumu.
Yine saçlarını okşayamadım.
O kömür gözlerinin yalnızlığı!
Yorgun bakan o gözlerin,
Yanaklarına dokunamadım.
bu gece oduğu gibi;
hiç sensiz kalmamıştım
ve yalnız hissetmemiştim,
korkularım canımı yakmamıştı...
uykusuzluğum ve sen,
ilk kez bu kadar korkutuyor...
bu gece seni gördüm rüyamda,
sarı ampul yanan loş bir odada...
onlarca kadının arasında,
yüzünü aradım durdum.
hiç biri sana benzemiyordu!
oturduğun yerden kalkıp,
bu gece yine senim tuttu,
sensizliğim vurdu başıma.
yine içimdeki sen ile
saatlerce sohbet ettik,
belki başını ağrıttım yine.
diyorum hazır yakalamışken seni,
bugün bir perde araladım onbeşimden kalan;
hem de en çılgın, en mülteci olanından...
ilk önce; saf, bembeyaz
bir tuval koparttım çocuk düşlerimden,
içine tek tek yerleştirdim; güneşi,
masmavi bir gökyüzü de olsun istedim,
bugün senin gezdiğin caddelerde
yürüdüm saatlerce bir hevesle
gözüm hep bir tanıdık aradı
senden bir haber verecek
ne kimseye rastladım
ne de selamlaştım biriyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!