Dört duvar
Zifir-i siyah
Zifirin ortasında
Sana uzağım
Uykuma uzak.
Hüzün çırılçıplak,
Enine boyuna yayılmış kumlara,
Biraz yaz kokuyor,
Biraz yazı kokluyor dalga dalga.
Kumsal gözlerini açıp yumuyor,
Yanıp sönüyor yere inmiş yıldızcıklar alaylı,
Yük ağır
Uygunsuz
Zaman kendi yolunda
Olamadım zamanın umurunda…
Bütün geçmişimi unuttum.
Bir donuk kare kaldı belleğimde.
Beyaz elbisen içinde dalgın yürüyen sen,
Uçuşan eteklerinle
İstediğin kadarı kalsın
Taşıyabileceğin kadarı değil
Kullan
Hatta hor kullan
Ölmez
Yara almaz
Ben de yürüdüm
Konsül Kyros’la aynı sokakta
Erguvan ağaçlarını tanık ettim bu yolculuğa.
Denizlere mor okşayışlar bıraktım.
Balkonlardan sadece birisine baktım.
Uzak ıslak bir ülkede görülen rüyada doğmuş
Demlnl almış çay çekiciliğinle sen
Gözlerimde tüterken
Aramızda o duvar,
Camında perden.
8.8.2000
Taşsın
İçinde saklı elmasın
Parçalanmadan parıldayamazsın
Parçalamaya kıyamam
Işıltına değmeden ölmemeye adayım
Ondandır istemeden hırpalamalarım
“Biraz sis biraz duman”
Yeşilden maviye rengarenkler sunan
Sıradağlarım
Canlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!