Sahipsiz bir çığlığım, bir yanar ki bedenim
Duyun, yanıyor sesim, ben bir Filistinliyim
Küçücük bir çocuğum ey insanlar, sizdenim
Gökten yağan ateştir, ben bir Filistinliyim
İsyanım var dünyaya, dört duvar örülmüşüm
Canın çok mu sıkkın gülüm,
Bir çift söz söylemez mi dilin?
Yaşmaktan yana dertli misin,
Bir bahar ayında yoksa kışta mısın?
Umutlarını mı tükettin,
Avazı çıktığı kadar bağırıyor Leyla,
En masum anadan doğma tüm küfürlerin,
Kör düğümlerini çözmüşçesine,
Savurarak döküyor orta yere.
Her gün bu sese alışmış olmalıyım ki,
Yerimden kalkarken içimdeki tetiği çekiyorum,
Hava sisliydi, pusluydu
Mevsim son bahardı, kıştı
Tank sesleriyle irkilmiştik
Silindir gibi üstümüzden geçen
Faşist darbeydi, 12 Eylül’dü
İlk çağlarda bileştiriciydin,
doyurandın,
üretendin;
berekettin kadınım…
Silahları sen icat etmedin,
üretmedin;
Soğuksun, sevimsizsin ölüm
Seni hiç sevmedim
Vefasızlığı, ihaneti, sevgisizliği
Sevmediğim gibi
Bu güzel cennet yaşamda,
Hepimiz insan doğduk
Su gibi temiz berrak
Sütte leke vardı
Bizde yoktu
Ne oldu da savrulduk sağa-sola
Sıkıştıkça egemenler
Her on yılda bir
Rap rap rap, rapada rap
Mutluluktan çınlar
Tekelci sermayenin
Paslanmış kulakları;
Hani dünyayı ilkelken bile
Ortak bölüşürken,
Hani bu dünyada özgürce ve kardeşçe,
Öldürmeden ve sömürmeden
Birlikte yaşarken,
Bir gün biz olduk köle,
Ne cennetteyim ne de cehennemde
Öldüm sanmayın ben hala yaşıyorum
Belki bir çiçekte belki de bir börtü böcekte
Cennette cehennem de bir bilsen ki içinde
Asıl yaşarken ölmek kötü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!