Kalbimi zincirleyip kilitledim
Tek anahtarını verdim sana
Sevdamı kör düğümlerle
Bağladım sevdana
Kalbimi dudaklarımı mühürledim
Sakladım sana
Ah bir bilsen aşkım
Bir bilsen
Gece saat tam üç
Boğazın serin sularına
Vuruyor şehrin ışıkları
Işık yüklü irili ufaklı gemiler
Bilmem daha kaç sevda çeker
Bu yorgun yürek
Daha kaç acıya katlanır,
Kaç hasret yaşar deli gönlüm
Bu mangal gibi yürek oldukça
Solgun mutsuz yüzler arasından
ayağı sarılı aksayan bir kız çocuğu
Haylazlıktan olsa gerek.
Bana doğru gelirken gülüyor
gamzeli güzel mi güzel yüzü.
Barut gibi patlamaya hazır yüzler
Gerçek dost
Dosta acı söylememeli
Yüreği kan ağlasada
Bal damlamalı ağzından
Dostun dosta küsme lüksü olmamalı
Sevmeyi bilir misin sen tattın mı hiç
Ömrünün sonuna giden yol boyunca
Düştün mü zindanlara yollara çöllere
Aştın mı sıra sıra dağları bir bir
Ya yaşadığını mı sandın yoksa
Bir gönlüme konar bir göçersin
Bir güldürürsün bir üzersin
Bir barışır bir küsersin
Güzel sen deli misin nesin?
Yalandan sever sonra kaçarsın
Yedi tepesiyle
Buram buram aşk kokan,
Hasret kokan İstanbul.
Ne aşklar yaşadın ne ayrılıklar.
Ne baharlar yaşadın,
Ne yazlar ne kışlar.
Kanadından vurulmuş
Bir kuş gibi vuruldum,
Gönülden yaralıyım.
Hançer yarası ne ki
Kurşun yarası ne ki
Bu yara bir başka yara
İşte İstanbul da sabah oldu yine
Doldun birden hasretinle içime
Düşünürken bir an seni
Büyük bir acı doldu içime
Köyümün senli o son bir kaç günü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!