Fundalıkta ve köy bahçesinde kış yaprak bırakmamış.
Her şey ölü. Atlantik melteminin dalgasının
Sonsuz olduğu, tekdüze gri kayanın üstünde, çiçeğin
Yaprağı son iplikciğinde solmuş, bükülmüş.
Yine de hangi keskin güzel koku bilmiyorum
Sone XX.
Diana, sevgilim, verimli bir bahçe kuralım:
Siz hanımı ve bekçisi olun ben işçisi olacağım.
Siz alanı sağlayın, ben emek vereceğim,
Gururu yeter ki ikimiz için olsun.
Aman Tanrım! Dua etmek … henüz çat pat konuşuyorsun;
Hayatında, sadece gün ağarmasını biliyorsun;
Doğa kanunu gereği ilkbahar sadece iki kez geldi;
Daha yeni tanınıyor sesinin güzelliği.
Bununla beraber, bir annenin derslerine saygılısın,
Şimdilik çat pat söylüyorsun birkaç kelimesini duanın!
Tarlalar, göller ve vadiler
Issız yerler
Tek sevdaları oldular uzun zaman
Günlerimin.
Sanki bana göre sesler mistik,
Sempatik,
Duygularımla, kalbimle ve beynimle,
Her an doyumsuz
İyiliğine ve merhametine
Bir meşale gibi uzatılmış tüm varlığımla
Bir gün, son derece basit bir tarzda
Hayatımı, iyileştiren ellerine almak için
Ellerini ver bana, endişeliyim ,
Ellerini ver bana o derece hayal ettiğim.
O derece hayal ettim ki onları yalnızlığımda ,
Rahatlamam için, ellerini ver bana.
Onları aldığımda avcumun tuzağına,
Elveda ! Sanırım bu hayatta
Seni artık hiç görmeyeceğim.
Ölüm gelir, seni çağırır ve beni unutursa ;
Kaybederken seni sevdiğimi hissedeceğim.
Gözyaşı yok, şikâyet yok boş yere.
Ateşimi tekrar yakmayı düşünme,
Elveda, tatlı cazibe!
Temiz yüreklilik aşkın temelidir,
Terkedildiği anda aşk ölür.
Ne olursa olsun sesinin gücü,
Ona kalbim meydan okuyabilirdi;
O giderken, özürü hoş değişmeler icat eder,
Eldivenin tekini bırakır, pencereyi kötü kapatır;
Ya da “Bir şey söylemeyi unutur…”
Bu her zaman çocuksu ve her zaman eşsizdir.
Son okşaması kollarını çok ağırlaştırmıştı,
Sonsuza dek elveda,
Aşklarıma;
Gözyaşların pek çekici !
Yine de sık elimi;
Ağlama,
Yarın ama,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!