1.5.1938 yılında doğdum. 1962 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Fransız dili yanında Latince ve İtalyanca okudum. Niğde ve Kahramanmaraş'ta liselerde Fransızca öğretmenliği yaptım. 1994 yılında emekli oldum. Halen Kahramanmaraş'ta yaşıyorum .
İsmini özenle deftere yazdım.
Resmini gururla bağrıma bastım.
Unutmamak seni sevmek maksadım.
Ülkelere örnek oldun Atatürk.
***
Sarsılma karşında zor olsa da yol,
Gidenin vazgeçip dönme vakti var!
İnanma her söze, dayanıklı ol!
Her yanan ocağın sönme vakti var!
***
Bazen ayrılırız sevse de yürek,
Nerden geliyor beni canımdan bezdiren ağırlık?
Dağ yoluna yapışıyor ayağım;
Gençlik hayaletleri kaçışın artık,
Yüreğimde ayağa kalkmayın !
Heyhat ! Şafak, uykusundan uyanmakta
İkisini de giydiriyor mantosuyla ;
Çekip gitme, kenarda bekle;
Aşk bunu ister, inan aşka.
Ölüm gibi bütün gün ayrı kalma:
Ah ! Ne cüret ! Aynını yapıyorsun bana.
Aynı yerde yaşamalı ve ölmeli,
Gök kubbede yeni bir yıldız arıyorum,
Benim için değerli olan kayboldu gökten;
Parıltısı güzeldi onu lanetlemiyorum,
Ve hâlâ gitmiyor son ışını gözlerimden.
Dileklerime daha az direnen, belki bir başka yürek,
Ev pembeydi, mavi panjurlu,
Yüzünün hatlarını görüyordum gece.
Sinirliydim biraz, şafak yaklaşıyordu,
İnce bir yağmur her şeyi ıslatmış, çok hafiften, ve sessizce. Hâlâ az bir yağmur yağıyor. Ağaçların altına çıkacağım. Yalın ayak, ayakkabılarımıın lekelenmemesi için.
Yağmur ilkbaharda çok hoştur. Islak çiçeklerle yüklü dalların beni sarhoş eden güzel bir kokusu vardır.
Ağaç kabuklarının nazik teninin güneşte parladığı görülür.
Heyhat! Yerde ne çok çiçek var! Düşen çiçeklere acıyalım. Onları süpürmemek ve çamura karıştırmamak ama onları arılar için saklamak lazım.
Yalnız geldim
Ve işte yalnız geldim vadimizi görmeye ;
Vadi ıssız, vadi sessiz, mevsim kış.
Korular sanki üzgün, yapraklarından sıyrılmış!
Tepeciklerin başı kaybolmuş, sisin içinde ;
Semada perişan artık yıldızlar,
Ben aya bakarım ay bana bakar…
Hasretin kalbimi yandırır yakar.
Gece yalnızlığı andırır zaman.
Yaman özlüyorum ben seni yaman.
***
Yüz bin yıl yaşamış olsam, hâlâ gücüm olurdu
Seni beklemeye, ey yarın, ümitle hissedilen.
Üst üste incinmeyle acı çeken yaşlı zaman
Şöyle sızlanabilir: Sabah yenidir ve yenidir akşam.
Ama pek çok aydan beri uykusuz yaşıyoruz,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!