Lâcivert atlas gecenin koynunda
Kuytularda gezinen fısıltıları dinliyorum.
Haşarı çocuk , uyumayan sokaklarda
Bana vadedilen mucizeyi bekliyorum.
İçimdeki çocuğa mızmızlanma diyorum
Rüzgar ve zaman;
İkiz kardeşler
Birbiriyle yarışan.
Birlikte yolculuğa uzanan kor ateş eller
Aşka sevgiye hasret
Yaşamları kafeslerde geçmiş
Peşinden sürünür kölen olurum
Ağlarsa gözlerin neş’en olurum.
Bir daha sev dersen, döner sevdan olurum.
Yeter ki iste, savrulur gelir rüzgar olurum.
Ölesiye seversen beni, seni yalnız bırakmam.
Yıldızlar uyanıncaya dek
Seni sinemde uyutabilseydim
Güneş sancıyla doğuncaya dek
Seni gönlümde avutabilseydim.
Gecenin karanlık gölgelerinde
Seni anılara gömebilseydim.
Varsın tüm güzellikler senin olsun.
Hayat bir elma şekeridir diyorlar
Çubuğu benim, varsın elması senin olsun.
Azık torbamda yaşayamadan çürüyen,
Zamanın tozuna karışan hatıralar
Varsın, başımda yük olsun.
Karanlık şafakların kabuslarındayım
Kanatlarındayım hüzzamların
Hangi makamdayım bilmiyorum amma
Bildiğim tek şey unutulmuş şarkıların
Bestelenmemiş notalarındayım.
Yıldızlar gecenin sessizliğine gömülürken
Ve sen gülümserken AY'A
Karanlığı delen bir fısıltı 'SENİ SEVİYORUM'
Gelir uzaklardan belki, OLUR YA.
Sözcükler düğümlenir boğazına
Gecenin sesiyle gelsen diyorum
Sahille dalgaların öpüştüğü yerde.
‘’Ben seni böyle sevdim’’ dediğin yerde bekliyorum.
Yıllar önce görmüştüm bilmiştim seni
Gördüğüm resim, bir rüya bir hayal gibiydi.
Darmadağın olmuş düşünceler,
Anıları silinmişi,
Yırtık bir mendile benzeyen bir yürek.
Kanatları kopmuş kelebekler,
Koşmaktan yorulmuş ayaklar.
Tek mutluluğu;
Giderim deme sakın bana
Yollarını alırım ayaklarının altından.
Gidersen vebalim dolanır boynuna
Sımsıkı sarıl , bırakma
Kayıyorum kollarından.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!