Issızlığın sefil elbisesini giyinmiş loş sokaklarda
Karanlık gölgelerin koşuşmasını seyrediyorum.
Hafiften ve derinden ıslık konçertoyu çalan rüzgarda
Yazılmamış notaların çığlıklarını dinliyorum.
Ve bu çılgın, anlaşılmaz kargaşada
Yüreğimdeki acımasız sancıda
Denizin yosun kokan gözyaşlarında
Aşkın bahar kokulu ruhu yaşamakta
Yüreğinden alıp avuçlarıma bıraktığın ışığı öpüyorum
Yıldızların düştüğü akçıl şakaklarında.
Deniz feneri gibi bir ışık bir aydınlık oldun
Gül dalında öten bülbül yok artık.
Bahçe duvarı yıkılmış
Pencereler ardına bakmış
Sallanan narin perdeler boydan yırtık
Mahmuzlu, devasa kapı duvara dayanmış.
Gözlerinde aşk ile dinlendim bu gece
Notaların yandığı şarkılardaydık
Bahar kokusu süzülürken pencereden ince ince
Alaca karanlığın yorgun kucağındaydık.
Sessizlik kumsalının hırçın dalgalarında
Vermediklerini mi istiyorsun
Yaşatmadıklarından geri kalan.
Öylesine duraksız akıyor ki zaman
Bir nefes sonrasını bile bilmiyorsun.
Yerle gök birleşmiş
Derler ya; ‘’ne seninle ne sensiz’’
İşte biz, o hırçın aşkın izleriyiz.
Deniz, dalgalar ve kum,
Bitmez hırçın aşkın, şahitleri.
Sanma ki unuttum.
Kanırtılmış acı denizlerinde sessizce yaşayan
Rüzgârlı gecelerin sarhoş koynunda
Yakamozlarla deli divane sevişirken,
Yelken açan sevdaları dinle.
Yangınlardaki nazenin bedenlerimiz
Kumsalın göğüsünde serinlerken,
Sana soracaklarım var deniz
Sen bu denli mahzun ve sessizken
Neden bu kadar hırçınız biz.
Aşkın füsunkâr kokusu yürekleri doldururken
Ayakları olmasa da bulutlara yükselen
Göz yaşı damlası masalları taşıyan martılardan
Çığlık düşmüş ateşe
Közler küllenmekte derinden.
Aynalar küsmüş serseri yıllara
Yollar ayrılmış
Bihaber ayrılanlar birbirinden.
Düşlerim Kayboldu hüzün sokaklarında
Bir daha , seninle , güneş doğmadı.
Yıldız sesleri sustu koyu karanlıklarda
Maziden ne bir ses ne bir iz kalmadı.
Çakıl taşları bile gülmez oldular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!