Götürsem hangi tarihe
Koşarsın zaferden zafere
Kahramanlık desem
Yedisinde yetmişinde
Seni senden koparan
Hangi adet hangi töre
Sorma be kardeşim memleketimi
İyi insanların hemşehrisiyim
Bakma hiç ırkıma,rengime benim
Sen nereliysen ben de oralıyım
Gökkubbe altında yaşamak dava
Rüzgar değse kıyamazdı teline
Bülbül bile konamazken gülüne
Akbabalar saldı seni ölüme
Oyy Özgecan dayanır mı buna can
Güneş bulutlara girdi gizlice
Durmuyor ki,akıl başta
Gönül taşır onca sevda
Umutlar var çok uzakta
Anla ki, paramparcayım
Biri yerde biri arşta
Tanrı esirgemez kulundan rızık
Açgözlüler için bu dünya kıtlık
Bolluklar içinde yaşarsın darlık
Damağında lezzet tad bulamazsın
Cahil zengin olur alim fukara
Meyvesi yok diye ağaç kesilmez
Su yok diye kör kuyuya küsülmez
Çiçek açsa bile diken sevilmez
Niye kızıp,darılayım ki, sana
Gücenilmez densizlerin lafına
Bin yıl önce bin yıl sonra
Düzen çok değişti sanma
Padişahına kul olan
Beyin köle kapısında
Ya maraba ya da ırgat
Sağırlaştırmış bizi gündüzler
Ah o gecenin sessizliği
Nasılda bir hışımla düştü
Dalından yaprak
Çığlık çığlığa sürüklendi
Rüzgarla
Kapılar kilitli,evler harebe
Başından sonuna olmuş virane
Bayramda dolaşan çocuklar nerde
Yaşlılar kapıda bekleşir olmuş
Kurumuş suları,akmaz bir damla
Elim kara yüzüm kara
Gönlüm kara gözüm kara
Gün mü kara baht mı kara
Bakın soma diyarında
Hergün giderken ocağa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!