İnce eler,sık dokurum
Çok söylerim,az okurum
Yüksek derthane okulum
Sevgilere gam işlerim
Yetişir nice hin,munzur
Bir sokak isterim
Balkonunda petunya
Sardunya,legonya olsun
Çocuk sesleriyle çınlasın
Yol boyu akasya,çınar ağacı
Kuşlar yuvalansın dallarında
İşçinin memurun sabah telaşı
Garibanın derdi ekmeği aşı
Olurda bir an sıkışsa başı
İzmir'i dinliyorum gözlerim faltaşı
Maskeler takılmış sahte yüzlere
Bir bayram gününde vardım köyüme
Köy bürünmüş ölüm sessizliğine
Birkaç çocuk görsem şeker toplayan
Sarılmak isterdim eksikliğime
Bomboş sokaklarda iki ihtiyar
Güçlüydü erkek
Gücünü ondan alırdı
Katı kalpliydi
Kalbini yumuşattı
Bir gözü
Bir eli
Kalemimin ucu sivri
Yazıma bak eğri büğrü
Kağıt dersen iki yüzlü
Kime arzeyleyim derdim
Tükenmez kalem yalancı
Duygularım çalsa gönül kapını
Dese derdim,söze gerek kalmasa
Anlatamaz kelimeler halimi
Ayan olsa,dile gerek kalmasa
Savursan menzilden menzile beni
Gördük beylerdeki hırsı
Dizilerde ihtirası
Nidersin dostu hısımı
Şükür kapıyı kapattık
Bilmedik perişan hali
Ezelden bozuktur kanı mayası
Anası bellidir acep babası
Dün küfredenlerin şimdi atası
Günbegün değişir kıl dönmeleri
Çok değişik cinstir bulaman mana
Ya tam bağımsızlık ya ölüm diye
Boyun eğmemiştik yedi düvele
Şimdi hele bakın geldik ne hale
Kim harami kim eşkiya kim devlet
Koca bir çınardık,kökümüz aynı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!