Bir damlaydık düştük yere
Döküldük dağa tepeye
Aktık gittik ince ince
Çaylara derelere
Türkülerde söyledik
Kendi dilimizce
Gün kömürden daha kara
Geçer mi? sandın bu yara
Seni düşürenler dara
Gitsinler dar ağacına
Papuç yırtık,ciğer yanık
Yazma kalem yazma boşa derdimi
Onmaz yara açtın hani merhemi
Gönül mecnun olmuş akıl serseri
Şu koskoca dünya başa dar geldi
Yenildin nefsine kapıldın hırsa
Ne adalet kaldı ne de doğruluk
Ne karakter kaldı ne de soyluluk
Zamane modası oldu yolsuzluk
Suç değişti şimdi suçlu değişti
Cezasız kalıyor tecavüz,taciz
Dağlar dümdüz olur,nehirler dere
Kanatsız bir kuştur,uçar her yere
Derdi yoktur olur dertlere çare
Deli akar kanı delikanlının
Düşer bile bile ateşe köze
Doğruyu savurdum karıştı yele
Kalburda eledim düşmedi dane
Kaynattım kazandı pişmedi yine
Kırk yıl yandım hala çiğsin der gibi
Ne ahları biriktirdin ömrüne
Anam derdi mevsim kıştı
Belki kasım belki ocak
Nüfus memurunun işi
Her zaman kafadan atmak
Belli ki hava çok sıcak
Nedir mayıs,temmuz yazmak
Yıllar yılı hayaliyle yandığım
Benimkisi kupkuru bir hevesmiş
Mecnuna dönüpte leyla sandığım
Benimkisi çölde birer serapmış
Kendime yabancı olmuşum kendim
Verdiler vebali aldım boynuma
Yükledim dertleri iki omzuma
Dostların cefası yanık bağrımda
Kendi ateşimde küle dönmüşüm
Gördüm birbirine atıp tutanı
Nasılda tanıdık geldi buralar
Hay Allah içim içime sığmıyor
Ruhumu okşadı çılgın rüzgar
Kulağıma birşeyler fısıldarcasına
Şu ötüşen kuşlara ne demeli
Sanki hoşgeldin dercesine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!