Gömdük; ilk cenazede bütün kutsallarımızı..
En önemlisi mutluluk hakkı..
Yorgun düşmüş, verimsiz topraklar gibi..
Kokunu özledim..
Nasılda eşsiz nasılda sen..
Bahar esintisi kadar ferah..
Beni o kadar derin sev ki..
Sana bütün çirkinliğimi gösterebileyim..
Yaralarım o kadar derinde ki..
Nefesli sazlar devreye girerdi..
Vicdanınızın keman sesinin hemen ardından
Kupkuru bir yalnızlıktı, kemiklerinizi aşındıran
Düş yakamdan artık..
Kendine yeni bir oyun ve oyuncu bul..
Ah sinsi sansar ayrılık..
Garip bir sis çöktü şehre..
Gökyüzü sanki yerle bir...
Hayatın bütün sesleri sustu..
Bin ışık yılı uzaktan geldim..
Sen çağırmıştın..
Hani geçen gece sahildeydin.
Karanlıktı, çok üşümüştün..
Bana seslenmiştin..
Hemen lodos esmiştim, iliklerine
Özledim seni ufaklık
Nice yıllara...
Bir sana bak birde bana
İkimizin sorgusuda yıldızların altında...
Eminim, tanrı bile kaybedenleri sevmiyordur...
Hiç düşündün mü belki de sevmeyi bilmiyordur..
Elektronik imzanı atmışsın,
E postamda açılmayan mektuplara.
Yıl iki bin bilmem kaç..
Offf yine kendimden daha fazla sarhoştum..
Benden bağımsızlaşmıştı ikinci kimliğim..
Zaten hep bunun için içerdik..
Saolasın, her daim varolasın şair dostum))
Bir şiirinizi okusam, akşama kadar yetiyor yorgunluğuma.