Gecenin karanlığında,
Bir ses yankılandı kapısında.
Sert vuruyordu ökçeler yere,
Küfürler bambaşkaydı.
Komşular tedirgindi sıcak yataklarında,
Üşümüş gibi sarıldı çocuklar birbirine.
Gözleri kurumuş toprak gibidirler
Gökyüzüne bakıp yanarlarda yanarlar
Yeleleri toza bulanmış atlar gibidirler
Koşarlarda çatlak döşlerinde pınarlar
Ahhhh kadınlar…
Ben yolumdan dönemem
Mor sümbüllü dağlar sizin olsun
Çakırdikeni yeter bana
Salkım salkım bağlar sizin olsun
Acımadan ezin gülleri
Biz savaşlar görmedik
Bu vatanı hazır bulduk
Kıtlık nedir bilmedik
Bu vatanı hazır bulduk
Atatürk’ü görmedik
Üryan geldim inanmazsan,
Eleğe koy ele beni.
Varım yoğum bir sen bir ben,
Verme n’olur ele beni.
*
Mahrum etme beni senden.
Büyürde sıpalar, olurlar eşek,
Değişse de adı, huyu değişmez.
Büyüğü kuzunun, olurda şişek,
Sonrası koyundur, soyu değişmez.
Yememiş baklava, tatlısı kabak.
Yağmalandılar hep küsmedi gönlüm
Biter sandım sevgim hep dolu buldum
Ağlatamadılar güldüm hep güldüm
Kırılan testimi hep dolu buldum
Yol oldum çiğnendim battım tozlara
Ardına yazmışlar modelli arabaların
Ezberlemişiz hepten “Çanakkale geçilmez”
Dedeleri şehit anaların babaların
Yetim yetime ağlar “Çanakkale geçilmez”
Geçer gemiler boğazdan, yükleri bilinmez
Oturursam kötülerin parkında,
Gitsin bu canım gitsin cehenneme.
Ezilirsem kötülerin çarkında,
Gitsin bu canım gitsin cehenneme.
Dostun arkasından gıybet edersem,
Her bir vakit yerindedir havası
Çengiden farksızdır, Cırtlak Hanım
Hele birde atıverirse kafası
Deliden farksızdır, Cırtlak Hanım
Başı örtülüdür, eteksiz gezer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!