İbrahim'ce adayanların bayramı bu bayram,
İsmail'ce adananların bayramı bu bayram,
Yaratana verilen sözde durmanın mükâfat ı,
Eğer sizde adamışsanız tüm varlığınızı ona,
İşte o zaman ey Müslümanlar bayramınız mübarek ola.
Annem, keşke anlata bilsem seni bir solukta,
Şefkatini görmek için gözlerine her baktığımda,
Huzur bulmak için başımı dizlerine koyduğumda,
Yalnızlık korkusuyla bir liman gibi sana sığındığımda,
Ve çaresizlik sahilinde ruhsuz bir bedenle kıyıya vurduğumda,
Keşke bir kâbus olsaydı sadece ve ümmet uyanabilseydi bu uykudan,
Keşke hepsi kocaman bir yalan olsaydı ve siline bilseydi hafızalardan,
Keşke aydınlığa çıksaydık, titreyen yüreğimle bu birkaç satırı yazmadan,
Keşke kaçabilseydik kendimizden, Bir Müslüman kanı daha akmadan,
Ve keşke demeseydik, keşke Hamza gibi cesur ve mazlumu koruyan…
Sende biliyorsun güç ve kuvvet sahibi bir tek Allah tır,
Batıdan sana hayır yok, O en samimi dost en sağlam vekildir,
Bu çağrı sadece sana değil, kendini kaybetmiş bütün insanlığadır,
Bir kere kulak versen ne olur,sende katılsan bize Yalnız Kardeşim! ! !
Bizlerin Yaratıcıdan başka sığınacağı kimsesi yoktur,
Biliyoruz başını yastığa koyup rahat uyduğun bir gece yoktur,
Ne kırgınım nede küsgünüm kimseye,
ne yakın gördüğüm uzaklara nede hayellerime,
Bu dinginliğim yeni bir başlangıcın heyecanından dır!
Bırakın artık kendi yağımda kavrulayım,
Bırakın da hiç kimsenin olmadığı yerde yeniden vahiyle dirileyim.
İçinde büyüttün ümmetin derdini,
Kim bilir belki hastalığın, bu yüzdendi,
En son dayanmadı aciz bedenin, ruhunu teslim etti,
Selam olsun ona, onun gibi ümmete dost olana...
Kuran anayasamız olsun,bu sözü ilk ondan duydum,
Menekşeler açmış bak yüzü sana dönük ey güneş,
Ne çok hilaller gördük lakin göremedik bir türlü seni,
Bir kutlu ayın daha arefesinde yeniden doğ ey güneş,
Mekke'nin fethi gibi bayram hilaliyle gel,
Ey hilafet lebbeyklerle gel... Ümmet bekliyor seni.
Bir zamanlar, ne yiğitler vardı,
Zalim sultan karşısında
"Sen zalimsin diyebilen,
Ölüme sevgi ve muhabbetle, kucak açabilen...
Bir zamanlar , ne yiğitler vardı,
Biz hep okuduk bir şeyler, anlamak ve anlatmak için.
Birkere de dönüp kendimizi okumadık, kendimizi tanımak ve tanıtmak için.
Yoksa bu olanların, yaşananların farkındaydık hepimiz.
Çıkarlarımız ve maslahatımız hep önde oldu.
Geride bırakamadık bir türlü,
Kulak tıkadık hep, imdattt derken kardeşlerimiz...
Ağaç misali tonlarca ağırlığı gövdende taşıyan,
Fecr-i Sadık gibi akla karayı bir birinden ayıran,
Koyun gibi güdülmeyen daima sorgulayan,
Sensin Ey genç, gerçek değişimin öncüsü olan...
İnsanlığa garip gelen, güneş gibi aydınlatan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!