Yine mevsimlerden kış,
Hüznünle bulutlanan gökyüzü karma karışık,
Senin gelişinle aydınlandı kâinat,
Şimdi görsen, sönmüş sanki kandilleri,
Her yer sisli, her yer puslu sanki karanlık...
Sokaklar sessiz mescitler cemaatsiz,
iki büklüm yaşlılarımız yalnız evlerinde hapis,
Bu nasıl bir kabus havası sisli kokusu habis!
Her yerde bir yas var sanki, hayalet şehre döndü memleketim,
Çiçekler neden kokusuz, oysa aylardır Baharı bekledim,
Her güne bir fidan ekerim,
Artık ağlamasın yüreğim.
Bitmeyen bir ümitle beklerim,
Ey Hilafet, yolun gözlerim…
Mazlumların ahı için,
Ey hilafet, sen benden bir parçasın,
Hava gibi, su gibi cana cansın.
Seninle gölgeleneceksem bir gün eğer,
Bütün varlığım bu uğurda harcansın...
Ey hilafet, sen ümmet için biçilmiş kaftansın,
Sen iste biz bekleyelim,
Veda tepesinden gözetleyelim,
Rüyalarımızı süsleyen Ey Hilafet,
Yeter ki seni yine görelim.
Amansız hastalıklar bahane,
Ey hilafet, sen benden bir parçasın,
Hava gibi, su gibi cana cansın.
Seninle gölgeleneceksem bir gün eğer,
Bütün varlığım bu uğurda harcasın...
Ey hilafet, sen ümmet için biçilmiş kaftansın,
EY KUDÜS SES VER!
Ey Kudüs… Neden bu kadar sessiz ve durgunsun,
Yoksa seninle miraca yükselip,
İsra da Rabbe yürüdüğümüz değil miydi O gün…
Yüzümüzü sana dönüp, seninle kıyama kalktığımız O gün…
EY KUDÜS SES VER!
Ey Kudüs… Neden bu kadar sessiz ve durgunsun,
Yoksa seninle miraca yükselip,
İsra da Rabbe yürüdüğümüz değil miydi O gün…
Yüzümüzü sana dönüp, seninle kıyama kalktığımız O gün…
Kucağın da bir ay avuttuk kendimizi,
Onca sahur geçti arındıramadık içimizi,
Biz eglene duralım sen gidiyorsun,
Ey Ramazan valizin elinde yine gidiyorsun...
Her türlü zillete sende şahit oldun,
Ey yiğit, eğme başını kaldır yerden.
Hiç üzülme incinme,kesme ümidini Rabbinden.
Bir cafer ol, kırılsa da kolun bırakma sancağı elinden.
Unutma ki, bu ümmet Hilafetle dirilecek yeniden....
Hava hem sisli hem ayaz, nasılda esiyor hırçın poyraz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!