Solmaz Akça Şiirleri - Şair Solmaz Akça

Solmaz Akça

Kadın konuştu!
İçindeki her ne ile adlandırılırsa o duyguyu bilinçsizce kustu...
Bağırdı, haykırdı... Kendince belki de haklıydı...
Ağlaması, hıçkırıklarla uyandığı sabahları,
tutulacağına inandığı duyduğu güzel sözcükler vardı...
Ve son olarak adamın gözlerine gözlerine bakarken ekledi;

Devamını Oku
Solmaz Akça

Bir gün daha ver bana,
Dudaklarından hayallerimi koparmak için,
Sana acıkan bedenimin ölmemesi için...
Bir gün daha ver bana,
Geçmiş hüzünlerim aktı gözyaşımla banyona
Ve antrede öpüşürken düşürdüm kalbimi sana.

Devamını Oku
Solmaz Akça

Beni, ben gibi sevmezsen,
Sen olmaya razıyım...
Zaten sevgi; sen oldum, demek değil mi?
Ben sen oldum, sevgili...
Nefesim sen, ruhum sen, gözlerim..
Baştan aşağı sen oldum.

Devamını Oku
Solmaz Akça

Ben sende kaybolmaya geldim,
Düşlerimi özgür bırakmaya,
Dürüst olmaya,
Aldanmayacağımı bilmeye,
Aldatmayacağını bilmeye geldim.
Ben sende kaybolmaya geldim…

Devamını Oku
Solmaz Akça

Bazen...
Bazen,
en güzel aşk yaşanmamış olandır.
Esmer tende kavrulmamak,
gözlerle anlaşmaktır.
Eller birbirine değdiğinde utanmaktır.

Devamını Oku
Solmaz Akça

Adamın ardı karanlıktı,
Gözleri yaşlı...
Gurur yüzüne yapışmış,
Gözyaşlarını saklamıştı.

Adamın elleri narindi,

Devamını Oku
Solmaz Akça

Sustuğum anlarda,
Dudakların konuştu sessizce dudaklarımla...
Bir karanlık çökerken üstümüze,
Sen sarılarak aydınlattın bedenimi...
Karanlıkta kalmadı sevişmelerimiz,
Karanlıkta kalmadı düşlerimiz...

Devamını Oku
Solmaz Akça

Yüreğimde yalnızlığın sancısı,
Gözlerimde umutsuzluk, gözyaşı,
Biliyordum yıllardır
Boşu boşuna bekledim aşkı.

Oysa bir anda gözlerin geldi aklıma,

Devamını Oku
Solmaz Akça

Tekrarlar bozar mı aşkın büyüsünü?
Sevda sözleri dökülünce dudaktan,
yazıldığı zaman satırlara,
kaybeder mi değerini?
Sana bunca büyük bir sevda büyütmüşken;
çığlık çığlığa haykırmak isterken,

Devamını Oku
Solmaz Akça

Çocukluğumun arnavut kaldırımlı taşlarına düşüyor yağmur damlaları...
İçimi bir sevinç kaplıyor sebepsiz...
İncir ağacına çıktığım, çeşmesine koşup ağzımı dayadığım, çayırında papatyalardan başıma taç yaptığım
ve dutlarını yemeye doyamadığım bir çocukluk var aklımda...
Deli dolu...
Kötü anları sildim aklımdan çoktan.

Devamını Oku