Kentimin iki yakası aynalara yağıyor
Çizgilerim gökdelen olmuş
Mutluluklarım çukur
Emekçi bakışlarım inşaattan yorgun düşmüş
Bazen çocukluğumun çatlayan ayaklarını kapatmaya çalışıyor
..
Âşıkla mâşuktur su ile toprak
Beraber yazınan kışınan ağlar
Meyvayı saklıyan o yeşil yaprak
Dalında ötüşen kuşunan ağlar
Yolun kenarında duran insanlar
Aşkın lezzetine varan insanlar
..
Ne güzel bu komşular; Ordu, Sivas, Erzincan,
Sanki bir imece var, el ele ve cana can,
Trabzon, Gümüşhane... Karadeniz kıyısı,
Dalgaları yaman ha! ... Şarkı söyler durmadan...
Barınak ve kayalar, olmasa hali duman,
Bir yol ki şimdi emin, çevresi hep asuman,
..
Defter oldum kalem oldum dal oldum
Bir yar için ben bu hâle düşmüşüm
Ateş oldum duman oldum kül oldum
Bir yar için ben bu hâle düşmüşüm.
Ümitli ümitsiz gezdim yollarda
Meyve beklenir mi kuru dallarda
..
Yaman derde düştüm tarif edemem
İlaçlar faydasız doktor çaresiz
Derman aramaya daha gidemem
İlaçlar faydasız doktor çaresiz
Aynada görüntüm günde değişir
Sağlığım sıhatım bende değişir
..
Talihim böylesi diyara saldı
Gövdeme belalı baş etti beni
Beklenilen bahar nerede kaldı
Kar yağdı başıma kış etti beni
Yanına gitmedim peşimden çekti
Ağzımdan olanca dişim döktü
..
Umutla güvenip yarını bekle
Olacak olmadan bilinmez imiş
Oldukca kendini beladan sakla
Alın yazıları silinmez imiş
Böylece yazılmış ilahi emir
Zamanlar geçtikçe tükenir ömür
..
Söylenmemiş söz mü kalmış
Çiğnenmemiş öz mü kalmış
Oyulmamış göz mü kalmış
Kamış atlar yokuşlarda susamış
Sür kamıştan atını yarını sorma
Ara sıra eğleş terletip yorma
..
Müttefik devletler yenilince, Osmanlı devleti de yenik sayıldı. Mondros mütakeresi ile ülkemiz itilaf devletleri tarafından işgal edildi. Buna göre Fransızlar Adana ve Hatay'a; İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon'a; İtalyanlar Antalya'ya yerleştiler. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir'e girdi. Böylece yurdumuz paylaşıldı. Ordularımız dağıtıldı, İstanbul Boğazı düşman gemileri ile doldu. Bu işgallere karşı çeşitli kurtuluş çareleri arandı.
Kimisi Amerika mandasına girelim. Kimisi İngiliz himayesine girelim, kimisi ise bölgesel kurtuluş çareleri arayalım düşüncesine girdiler. M. Kemal Atatürk bunların hiçbirini itibar etmeyerek “ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” düstur'unu örnek alarak tam bağımsızlık parolasını hedef olarak gösterdi.
Ancak; bu amaca ulaşmak için millet iradesine gerek vardı. İstanbul hükümeti, İngilizlerin baskısı altındaydı ve ülkenin işgali karşısında kayıtsız kalmaktaydı. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 da Samsuna 9. Ordu müfettişi olarak gönderildiğinde ona verilen görev; Samsun ve havalisinde işgal kuvvetlerine karşı direnenlerin ayaklandırmalarını bastırmaktı.
M. Kemal Samsun'a vardığında, gerçek hedefini uygulamaya koydu. İşgalcilere karşı nümayişler düzenletti. Protestolar yaptırdı. Toplantılar yaptı. Osmanlı hükümeti onu görevden aldı. Ama o Erzurum, Sivas kongrelerini yaparak kurtuluş mücadelesini başlatmıştı bile. Artık savaş dönemi vardı. 1. İnönü 2. İnönü, Sakarya, Dumlupınar, B. Taarruz, Başkomutanlık meydan savaşı gibi savaşlarla düşmanı yurttan attı. Daha sonra TBMM'sini açtı. Cumhuriyeti ilan etti. M.Kemal Bu yüzden 19 Mayısı kedisinin Doğum günü olarak kabul eder.
Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum Günü olan 19 Mayıs ile aynı güne denk gelmesi manidardır. Bağımsızlığa giden yolun başlangıcı olan 19 Mayıs, 1981 den beri Milli Egemenlik Gençlik Ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. 19 Mayıs, Milli Egemenlik Bayramıdır. Çünkü milletin iradesi ve gücüyle Egemenliğe, bağımsızlığa M.Kemal önderliğinde kavuşmuştur.
M.Kemal, milletine en güzel rejimi, halkın kendi kendisini yönetmesini Uygun görmüştür. 19 Mayıs, Gençlik Ve Spor Bayramıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Geleceği gençlerin elindedir. Gençliğin cumhuriyeti ayakta Tutabilmesi için zinde, çevik ve ahlaklı olması gerekir. Bu yüzden Atatürk, Türk gençliğine büyük önem vermiştir.
Bugün 19 Mayıs bütün milletçe bağımsızlığımızın tadını çıkarırken, Neden bugünün bayram olduğunu lütfen hatırlayıp yaşatalım. Yapılan mücadelelerin değerini bilerek, ülkemizi bir adım daha ileri götürmek için gereken her türlü fedakârlığı yapalım.
..
Anlamayan aldı beni
Kıymet bilmez kula sattı
Oda ucuz buldu beni
Elden alıp ele sattı
Dilsizlere dildaş etti
Halsızlara haldaş etti
..
Derininden daha derin yarem var
Azdıkca azıyor saramıyorum
Varsam dost elinden belki çarem var
Yüce dağlar aşıp varamıyorum
Halimi arzettim hep ona buna
Sözümden anlayan raslamaz bana
..
Kim ne biliyorsa onu söylesin
Dilden korkum yoktur benim dünyada
Gidip dayısına beni söylesin
Filden korkum yoktur benim dünyada
Yürekten kaynayıp özden taşarım
Mevlam ne diyorsa öyle yaşarım
..
Güzelim yörende büyüttün beni,
Özleyen olanım kangal'ım seni,
Bedenim gurbette gönlüm seninle,
Dileyen olanım kangal'ım seni.
Ekmeğini yedim içtim suyunu,
Akıldan çıkmayan güzel huyunu,
..
Taşın böyle neden durmadan döner
Neler öğütürsün sen değirmenci
Öğünen toz olup unluğa iner
Biri ediyorsun bin değirmenci
Değirmenci inler değirmen inler
Konuşan taşları nöbetci dinler
..
KÜL
Ben seni öyle bir sevdim ki
Seni sevmekten nara gireceğim,
Senin için yanmaktan nura döneceğim,
Ya nur kaplayacak âlemi
Ya nar küle dönecek
..
Kimi görse boyum göğe direk der
Gölgesinden korkan kara yiğitler
Milli davalara neme gerek der
Gölgesinden korkan kara yiğitler
Vardığı yerlerde zalimi över
Biçare mazlumun ardından söver
..
Hani zengin fakir, nerede berduş var
Hepsi sükut etmiş burda yatıyor
Yer altında yalan yoktur teftiş var
Kim bilir ki kimler yerde yatıyor.
Aldığı sattığı her hanği maldan
Hakkını yediği içtiği kuldan
..
Seninle tüm mevsimler gönlüme yaz olmuştur
Sensiz ilkbahar bile rûha maraz olmuştur.
Varlığına koşarken pervanedir bedenim,
Yokluğunda kötürüm, belki enkaz olmuştur.
Zinhar benden çevirme, yaş dolarsa çeşmine
..
Hava açık olmayınca
Güneş parlak doğmaz imiş
Yerden duman çıkmayınca
Gökten yağmur yağmaz imiş.
Hükümdarlık kulda olsa
Yolcu sonsuz yolda olsa
..
Ayaklara turab oldum
Gezdilerde bilmediler
Eşildikçe harab oldum
Kazdılarda bilmediler
Ahdım dosta varmak oldu
Divanına durmak oldu
..