12 Şubat 1964 tarihinde Antalya'da dünyaya geldi.
Emekli olmuş ve yaşamanı Antalya'da sürdürmektedir.
Çalışmalarını 'Acemice Birşeyler' adı altında toplamaktadır.
Ağlamak ne zordur bilir misiniz?
Dişlerini sıkıp,
Beliren göz yaşlarınızı silerken ellerinizle.
Bazen toz geçiştirmeleri,
Bazen olmayan soğana yapılan iftiralar.
Nedeni önemli değil ama,
Taş dediler bana.
Taştım.
Ama anlamamışım,
Taş ol demişler,
Taş olamadım.
Sadece taştım.
Sözün üstünden yıl geçti,
An geldi Attila İlhan öldü.
Söz geldi, an durdu.
Kalp durdu, söz bitti.
Söylem kaldı,
Onur kaldı,
Bir gül kadar güzlesin,
Ömürlere bedelsin,
Koklamaya korkarım,
Solacakmış gibisin.
Nazar sana değmesin,
Biz pek idik, bir idik.
Paylaşırdık her şeyi,
Karşılıksızdı verdiklerimiz.
Almayı düşünmezdi veren elimiz.
Türk’tük, Kürt’tük, Rum’duk, Ermeni’ydik.
Biz ayrı değil bir bütündük.
Yaşamaya çalışıyorum hayatı bir martı kanadında.
Sorgusuz ve kırmadan,
Ama kırılmadan onurumla.
Bilirim ki; hayat küsülmeyecek kadar kısa.
Ne yarın vardı bu günden önce,
Ne dün olacak yarın.
Saat gece iki kırk.
Ses yok etrafta.
Uyumakta herkes.
Ağustos böcekleri de gittiler.
Masa üstünde bir köpek.
Siyah tüylü,kara gözlü,
Susmasın hiç müzik,
Kapanmasın gökyüzü,
Solmasın hiç bir çiçek.
Sonuna kadar açık,
Hoparlörlerin altında sonsuza kadar uyumak,
Ve rengarenk çiçeklerle yapılmış bir Dünya,
Atladığım balkonun tepesindeyim
Söz verdiğim ağaç altında hala,
Yürüdüğüm yokuşun başı burası,
Ne düştüğüm yerdeki korkum var.
Ne söz verdiğim insan burada,
Nede yokuştaki yorgunluk şimdi,
Dün gel bana,
Bıraktığın limandayım hâlâ.
Dün gel bana,
Sıcaklığın dudağımda.
Dün gel bana,
Sesin hala kulağımda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!