İşte şimdi düşündüm
Şüpheye düştüm
O da değil aslında
Senin bildiğin gibi de değil
Farklı yaşanıp, farklı bitiyor bu masalın sonu
Bir varmış,
Bu sabah kalbimde ağlayan bir sesle uyandım…
İki göğsümün arası…
Sıkıştı, bağırdı! ! !
Yalnızlığım….
Senin sesin sandım…
Ağladım…
Pamukçuklar uçuşmaya başladı
Bahara habercidir pamukçuklar
Severler konmayı her gördükleri yere
Dikkatli bakarsanız elleri, ayakları bile vardır
Ve birazcık hayal gücünüz varsa
Sevgilinizi bile bulabilirsiniz onlarda
Sevdalım benim,
Hüznün kızarttığı al yanaklarına
Ve alnındaki bahar kokusuna
Elindeki bahar dalından salınmış
Sevdalıyım desem ya
Bilmiyorum neye yarar
O sandal karaya açıkta battı,
Ne sen sağ kaldın içinde, ne de ben
Birer yabancı oldu kurtulanlar
Ne kendini avut artık, ne de beni
Bu akşam, yeniden, adını anmam dediğim sana yazıyorum…! ! ! !
Hep kelimelerle oynuyorum
Sonra en acılı anlarında insanlara hap diye yutturuyorum
Bazen de kelimeler benle oynuyor
Sonra en ağrılı anlarımda yüzüme sıçrıyorlar, yanaklarıma
Ellerime, ayaklarıma damlıyorlar
Parmaklarım ıslanınca bir cesarettir geliyor
Sanki olmamalı diyorum
Ama olursa
En gerçeği olmalı
Ama, insan
Doymalı, diyorum
'Bilgi kendini ortaya çıkaracak bir yol ve zamanı mutlaka bulur.'
O, bize benzer, aşk gibi yürür.
Bu nedenle, nedensiz öğrenmeleri engelleyemiyor beynimiz.
İnsan var oluşunda taşıyor bilmenin bilgisini.
Gerçekle yüzleştiği ilk çığlık yaşam.
İlk bilgiyi belki zaten biliyordu.
Acıyı, mutluluğu kuş misali kaldıran
Aynı güçlü kollarda taşıyabilsek
Aynı parıltılı gözlerle bakamasak da
Kendi doğamızdan öğrenebilsek
Gözyaşlarının neden her duyguda aynı yolu izlediğinin sırrını
Ve her şeye rağmen,
Bir başına iken öğrendiğin kendine sarılmayı
Bir, başkasına sarılırken unutur insan
Halbuki küfürlerle suçlayarak yalnızlığı
Ve günleri öldürerek tanıdığın o yabancıya
“Ben” diyebilmek için
İçinde milyon tane gülü soldurdun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!