bir kibrit çöpü sönmüş diğerleriyle yan yana
izmaritleri sayamıyorum
akşamın şu saatinde
sırılsıklamım.
şemsiyesizim, yağmur mu yağıyor?
yine bekleyişlerde gözlerim
temennilerimin yersizliği ihtimali ağlatıyor onları bu gece de
cama çıkamıyorum
rüzgarın düşüncelerimi savurmasından korkuyorum
ayaklarımın acısı var
geri dönüşü istemez, inadı asfalta
bir mekandan çıktım yalan doluydu
yalan, bir çamur.
bataklık,
batmamak imkansızdı
nerdesin ya
nerdesin vatandaş
toprakların satıldı sustun
ne kalemler kırıldı sustun
hakaretler duydun sustun
sapsarı yapraklar
geldi mevsimi
hesapsız, izinsiz
dökülsünler yerlerlere
yağmurlar ıslatsın bizleri
bilme sen
bad-ı sabada ne işim olurdu ki pencere önlerinde
alelade değildi günlerce süren bu kalkışlar
bezm-i muhabbetim beyaban iken
dem çekilen semalar değildi sebebim.
sen yokken,
çarşafımın ucunu katladım bu gece
yastığımın birini dolaba kaldırdım
pikemi değiştirdim, iki kişilikti
bacaklarımı da toplayıp uzandım duvar tarafına
kapadım gözlerimi, görecek birşey yoktu
karanlıktan başka
bugün Levent ağladı toprağına
topraktan varolan insanlarına
bugün bomba vardı çığıran
bugün acı vardı sesi çıkmayan.
bugün sevdalar boynunu büktü
dün hakan-ı olan bugün sahipsiz kaldı
Zamanın rengini arıyorum
Kardeşime o renkte forma yaptırıp
O forma ile hayata gol değil,
Goller atması için....
toprağın kokusu
duyuyorum tomurcukların haykırışını
yağmur henüz yağmamış
gül tenler henüz ıslanmamış
sen mi üzeceksin beni saygısız
sen mi ağlatacaksın beni bre densiz
satırlarını okuduğum kadarıyla bu bayan, duygularını çok güzel dile getiren, gem vurabilen, irade sahibi birine benziyor. Ve yine okuduğum satırlardaki öfkesini çocukluğunda yaşadığı bazı olaylara yorumluyorum keza şair adayı bayan,tanıtımında da kendini yeterince izah edebilmeyi başarmış. her şiiri ...