bugün tırnağım kırıldı
sonra da kalemim
yağmur yağdı ıslandım
küllüğü kırdım
uğursuzluk vardı.
anladım,
Gene daldım uzaklara
Her dalışımda kayboluyorum
Bakma bana öyle
Senin yüzünden boğuluyorum.
17.11.1998
Düşünüyorumda
Kazma kürek versemde
Bir de mezarımı hazırlasan...
17.11.1998
bir çocuk sevdin gene o şehirden
yedi tepeli o gaddar memleketten
o sokak, Bağdat caddesinden
bak işte demiştim sana, uzak dur diye
yok dedim aşk yok
ben sana daha neler neler dedim anlamadın
sürgün değilim artık söktüm kalbimi
öylesi gürledi ki gökyüzü, saklandım
yorganıma sarılıp da açtım pencereyi
kimse yoktu.
ben, ve gözlerimin önündeki sen
zamanla;
asla ölmeyecek bir aşk diyeceksin
duygularının manası sorulduğunda,
asla dinmeyecek bir yangın olacak tabiri sorulmadığında da
korkuyu yaşayacaksın her saniye, kaybetme korkusunu
öfkeyi tadacaksın her dönem elde edememenin öfkesini
küstüm
küsüyorum
küsmek üzereyim
nedensiz olmazmış hiçbirşey
ve herşeyin sebepsizi
geçenlerde biri Ayşa'yı sordu
Cevap veremedim.
Ayşa ölmüşmüydü, can mı çekişiyordu
Kitlendim
Benki onu, ben gibi severdim.
günün ışığındasın
gecenin karanlığında,
suyun damlasındasın
şelalenin coşkusunda,
bazen yanımdasın
bazen rüyamda,
haydi haydi haydi
kol kola hep kola haydi
uzaklardan bir gayda sesi
oyna Türkiye haydi haydi
satırlarını okuduğum kadarıyla bu bayan, duygularını çok güzel dile getiren, gem vurabilen, irade sahibi birine benziyor. Ve yine okuduğum satırlardaki öfkesini çocukluğunda yaşadığı bazı olaylara yorumluyorum keza şair adayı bayan,tanıtımında da kendini yeterince izah edebilmeyi başarmış. her şiiri ...