Dünya bize hoş göründü, daimî bir ışık sandık,
Meğer gördüğümüz ışık, bir yalancı ziya imiş.
Kıskandıran hayat sürdük, nefsin hilesine kandık,
Sürdüğümüz saltanatlar, uyandık ki rüya imiş.
Herkesten önce davranıp kelepir malları kaptık,
Annemi kabir’e koyduktan beri,
Kalmadı bizlerde hal, babacığım.
Sende, terk eyledin işte bizleri,
Kırıldı, tutacak dal, babacığım.
Giderdin, aş için kutsal göreve,
BİBEREYN
Her yiğit, hedefe uçan bir oktur,
Karnı zil çalsa da, yüreği toktur,
Havada bulut çok, gök gürler amma…
HASRET
Gurbet elde günler geçmez arkadaş,
Yakar beni, bacı, kardeş hasreti,
Bana sen de hak vereceksin gardaş,
Yıkar beni, evlat ve eş hasreti.
Camiler timsali İstanbul’umda,
Belgrat’ın pikniği, bir başka güzel.
Köroğlu mekânı şirin Bolu’mda,
Hayreddin Tokadî, bir başka güzel,
Sılayı rahimler, Nebî öğüdü,
Yarattığı her kula aklı, fikri veren O,
Çıkar yol arayana, doğruyu gösteren O,
Dünyanın elemleri seni fazla üzmesin,
El açıp O’na yönel, dertleri gideren O.
*** (06 Aralık 2012)
Nefret etmişim senden, gelme artık peşimden,
Rüyalarıma girme, çekil artık düşümden.
Yakınıma yaklaşma, çok uzaklara çekil,
Ne yanımda göreyim, ne de karşımda dikil.
Bir taşkın su gibiyiz, çıkarımız icabı,
Önümüze geleni yakar, yıkar, akarız.
Menfaat ön planda, terk ederiz hicabı,
Bize öğüt verecek dosttan çabuk bıkarız.
Doğruyu biz söyleriz, herkes yalancı zahir,
Bulgar denen millet ki, belisiz ne idüğü,
Türklere baskı yapar, Avrupa’nın hödüğü,
Sanki haçlı ruhunun, bozuk öten düdüğü.
Öz toprağında Türk’ü sindirmeye çalışır,
Türk’ün boynuna zulmü bindirmeye çalışır.
Vatan, millet uğruna döküldü nice kanlar,
Allah rızası için, kurban edildi canlar,
Ruhu taşıyan bilir, gafil olan ne anlar?
Vicdan burda yıkanır, burada durulanır,
Her ziyaret anında, gözlerim buğulanır.
Sevgili abiciğim, bu şiirini okuyunca gençlik yıllarımı hatırladım. Bu şiir sayesinde mahalledeki esnaflardan ve pazarcılardan iyi yardım almıştık... :) Ne güzel günlerdii o günler...