Her Gün Batımında
Ufuktaki kızıl gurup var ya
İçimi titretir.
Hani güneş eğilipte
Denizi öpüyor ya
Denizle güneşin sevdası
İnan ki bir gün sende,
İhtiyar olacaksın.
Söyle o gün ne ile,
Teselli bulacaksın.
İman edersen Allah'a,
Kim eder bizi teskin,
Ne sağ belli ne solumuz.
Kılıçtan daha keskin,
İncedir kıldan yolumuz,
Engellerde koşmaya,
Akıbetin ayak sesleri gelir.
Ötelerden, beynimin kıyısına,
Çırpınır dalgalar, deniz köpürür,
Dökülür alev ömür sayfasına.
Suyu çekilmez dertlerim asla,
Bu kaçıncı şehit toprağa düştü.
Gördün mü hayattan kopan ceylanı?
Bu kaçıncı yetim dolmadan rüştü
Gördün mü hayattan kopan ceylanı?
Barut kokusu var şimdi dağlarda,
Renk, renk açmış, bahçede güllerin,
İddia eden, nakkaşsız olduğunda
Gül tablosunda çizilmiş resimlerin,
İddia eder, bir ressamı olduğunda.
Adalardan kayıyor güneş
Yavaş, yavaş denizin derinliklerine
Ufukta bulmuş kendine bir eş
Başını koymuş yaslanıyor dizlerine
Öper anlından tepelerin visalini
Son durakta bir randevum var benim
Bilmiyorum nerede nasıl olur.
Yaşlandıkça çok hissediyor tenim
Gün be gün bana daha yakın durur.
ÖLÜM ŞARABI
Mağrur nefsim inan zor senin işin,
Ölüm şarabını içersin bir gün.
Gurura kapılıp dönmesin başın,
Ölüm şarabını içersin bir gün.
Üç yıllık bir hayat,
Taze henüz olmadı bayat,
Çok tatlısın Gül Nagehan,
Gel kollarımda yat.
Kömür kömür gözlerine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!