Hep yalanmış gerçek sandığım yıllar
Dönüp de baktım ki yanıp kül oldu.
Ya sen hep böyleydin, ya geç anladım.
Zannederdim ki ben ömrüm gül oldu
Dönüp de baktım ki yanıp kül oldu.
Uyanır uyuyan ruhum,
Gecenin fecrinde
İstikbalimin görülür uzaktan visali
Bütün bağlar viran olmuş
Yosun tutan yüreğimde,
Özrü kabahatinden büyük misali
Kırılmadan tende canın kafesi,
Nefsinin bendini yıkan ne mutlu.
Vermeden ömründeki son nefesi,
Sözüyle batılı yıkan ne mutlu.
Ufuklar ruhlara sarılmış kundak,
Dünyanın malına bu meylin neden,
Hiç eşyasız gideceksin, giderken,
Mal mülk perde olmasın gözlerine,
Hepsini terk edeceksin, giderken,
Geçmesin ömrümüz, boşu boşuna,
Ellerimi açtım, dilim duada,
Bahçelere hazan gelmiş olsa da,
Dünyamın üstüne gökten nur yağsın.
Ona giden yolun sonu selamet,
Kuşlar yuvalarına dönerken,
Bahçemde çiçekler açarken,
Bulutlar yağmur olup yağarken,
Sular ırmak gibi çağlayıp akarken,
Gel ne olursun gel.
Dün gece,
Yüreğimde bir volkan,
Patladı Sanki,
Alev, alev yanarken ben
Gözlerimden süzülen,
Damla, damla gözyaşları,
Bazısı yüzeysel geçer hayattan,
Kış gelse ona ne bahar ne yazar,
Ne çiçeği görür göz ne böceği,
Etmez ki şöyle bir etrafa nazar.
Sürgünde sonbahar hüznü içimde,
İçimde arzular kıyıya vurdu.
Dalga, dalga oldu Ümit denizi,
Ucu bucağı yok sanki okyanus,
Dalga, dalga oldu ümit denizi,
Bazen dalı kıpırdamaz gönlümün
KÂİNATIN EFENDİSİ
Âlemlere rahmet geldi,
Kâinatın efendisi,
Ahir zaman peygamberi,
Kâinatın efendisi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!