Ben sağdaki yola girsem
Yanlış yapacağım korkusu
Soldaki yolu tercih etsem
Izdırabın esiri olmak düşüncesi
Diğer yollardan birini seçsem
Çıkmaz sokaklar endişesi
Tan yeri ağarmış kızıl bir ateş var
Yapraklar sararmış demek ki; hüzün var
Çıplak bir ağacın dalına sarılmış yaprak
Rüzgarın kollarında düşmekten başka çaresi mi var?
Sonbahar diyorlar adına her taraf sararmış
Çalınan son tango ve son kesit kemancının dilinde
Bir oyuncak mıydı sevgim değer bilmezin elinde? ...
Batan bir gemi gibi gibi ayrıldık
Ne el, ne de bir mendil salladık
Sen bendeyken bile bizi yaratamadık
Kayan bir yıldız gibi ayrıldık
Bir dilek tutacak zaman bıulamadık
Batan bir güneşten sonra
Yeniden aydınlığa kavuşmak var ya!
Yıldız serpilmiş geceyi çarşaf gibi
Yeniden sıyırıp güneşe gülebilmek var ya! ...
8 Mart 1995
Sözlerinin yüreğimde bıraktığı izler
Yağmurun pencereme bıraktığı izler gibi
Gözlerinin, gözlerimde bıraktığı sisler
Bulutların gökyüzünde bıraktığı sisler gibi
Sönmüş tüm şehrin göz kamaştıran ışıkları
Uçan balonlara takılırdı hayallerim
Rüzgarın ıslığına inat
Renkli kuyruğunu savurur
İnce belini kıvırırdı
Sevda türkümü söylerdi
Renkli kuyruklu, ince belli uçurtma
Leylak açmaz, otlar bitmez
Kalbi perişan eyledim
Gökyüzünden rahmet akmaz
Gönlü perişan eyledim
Toprağa yüzümü sürdüm
Arkamda bıraktığım sen değildin
Her damlada sevgiyi anlatan gözyaşım
Giderken veda ettiğim sen değildin
Her atışında aşkını söyleyen yüreğim
Gitmek kolay, kalmaktı zor olan
Ne ölümler gördüm ben
Ne öldürenler, ne öldürülenler
Ve ne ölümler yaşadım ben
Yeniden, yeniden yine öldüm ben
Ya sen kaç kişiyi öldürdün?
Ya da kaç kere öldün?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!