Yakıcı kumların üzerine bastıkça
eriyor mumdan ayaklarım.
Sana istiridyelerden sesleniyorum
Kenarda telaşlı kayıklar var ya
Onlar,beni sana götürüyor.
Karadenizin poyrazı
şehri teslim aldı.
Başıboş sokaklar kedilere kaldı
yağdı yağmur,asfalt yıkandı
otobanın yolları
hiç olmadığı kadar yalnızdı.
Bir güney bulamadın saklanacak
bu kış ''uzun olur'' derler
halin acep nice olacak.
En kötüsü çürür gidersin
bahara yeniden bitersin
Bu akşamda buraya kadar
son nokta yorgun
kusmakta dolgun dolgun
uyku çoktan başını karşı dağa yaslamakta.
Bu akşamda buraya kadar
Şehri teslim yine aldı yine karanlık
Bir yanım sönük fulyalara,
bir yanım köpüklü denize dönük.
Uzadıkça yollar, saçların misali
elimde kaldı kırık dökük.
Seni aradım dinmiş lodosun dudaklarında
Islık çalan rüzgarın leylak kokularında
Pencereme vuran ince sepkenin duruluğunda
Seni aradım şebnem tanesinin saçlarında
Seni aradım baydın kendinden geçmiş Galata köşelerinde
İnanmazsın ama
senin için demledim bu çayı
hazırladım bu güzel sofrayı
çiçekleri de ihmal etmedim
senin için,bu akşam,kendime
kır çiçeklerinden gelincik rengi
Komşu modern olsun diye
gecekondusunu mütahite verecekmiş
bahçedeki asmayıda ev yapacaklar
ev ev olacak ama
asma bir daha asma olamayacak...
Senli benli bu gün
dalda elma yaprakları
kaçak yaz günü
kış ortasında bana gülen
hiç olmadığı kadar
hafif bacaklarım
Bir ince saz sesi
Amasya'ya doğru
gelen gideni aratır
yeni bir gün doğdu
gözlerim uykuya yenik
yazıyor çiziyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!