Bugün pazar
Yat keyiflen
karşılıklı sigara yakalım
dumanından fallar bakalım
Kalçalanmış dalların
Sana bir eş lazım
Siz yatarken uykunuzda ağır ağır
sancılanır bedenim ağrılar içinde kalır
bilseniz bu yıldızların konumunu
ayın,güneşin nasıl doğduğunu?
şafağın göğü yırtan telaşını
ben de bilmezdim ağrılardan öğrendim.
Güneş çekti eteğini gökyüzünden
kızılkan kesildi dört taraf
nefti kayalıklar,fundalıklar
gün batımında ağarıyor saçlar.
Bir akşam çöktü ki katran karası
Aramızda,bir dağ bir liman var
aramızda,bizi ayıran şu kocaman deniz
aramızda,sözler var hiç söylenmedik
aramızda,neler var bildik bilmedik
aramızda,mevsimsiz döküldü yapraklar
aramızda,zamanın parçalı bulutu,kılıcı keskin
Tut ki yoldasın
Tut ki önüne eğildi ağaç
Meyveleri ışıl ışıl
yağmurda yıkanmış,
yaprakları yeşil yeşil
Bin tepesine mızrak gibi atıl
Göklerin derinliklerine giden uçurtmalar
bir kişilik boş yeriniz var mı?
Çocukluğumu çaldı sonsuz mavilikler
büyüdüğümün farkına varan var mı?
Ben yosun kokusunda bir eski şarkı ile hüzünlenen lüferim
maviyle doğdum,maviyle bitmeliyim.
Kısacık sözlerle anlatılmaz
bağlar arasındaki akşam çayının zevki
kısacık bakışlar yetmez
pazar ardı kahve önünden geçen
genç kızlara.
Kısacık ip yetmez çocuklara
ışıkların arasında gördüm
ay kadar parlak gözlerini
saçlarının arasından seçtim
yüzünün hüzünlü rengini
Mor bulutllar dağıldığında
Kar düştü pencereme
Yarin gözleri sandım
Kartopu yapıp sıkıca
oynayan çocuklara attım.
Saçaklardan geçerken
garip bir hüzne daldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!