Ey martılar!
Burası sıcak,
Sımsıcak.
Uzaklarda, deniz kıyısında
Bir kıpırdanma olacak
Dalgalar, yanan ayaklarımı soğutacak.
İçinde midye kokan,deniz kokan hikayeler gibisin
gelişinde sevinir baharlar
ağaçlanır dallar,çiçek açar
Ben gitmeden limanlar gelir dizlerime
saçlarıma dolanır yosunlar
bir katrede eririm mum misali
Şişe olsam
Yeşilden rengim
Atılsam denize
Bulunmadık yerlere
İlerlesem gecenin sesinde
Yeşille mavinin içtenliğinde.
Gideceğim bir gün hayatı bırakarak
Üzmüyor beni bu gerçek
Yarım yaşananlar boğazımda kalarak
Rafa dizilmiş insan ömründe
Sepete konulacak sırası gelen bir bir
Aynı el alıcımız olur bizi bir indirir.
Ağlar gözlerin ağlar
Pencerene baykuşlar çarpar
gecenin karanlığında.
Şu gördüğün evlerde
yataklar serilir,çaylar demlenir
Bugün ihtimaldi ölmem
Yaşamaya inat etmiştim oysa
Sırça köşkün lavanta kokularında
Menekşe tonlarıyla baharı karşılardım.
Yeni sevişlere uzanır yelkenli sevdam
Ekimdi, yaz sonu
Ayrılık türküleri ezberimde
Bilmek lazım her şeyi
İnsana acı verse de.
Hüzünlü bulut bölerken ayı
Aşk zar oyunu gibidir
Altı altının mutluluğu çok sürmez
Gelip geçicidir
İte kaka iki bir
Güçte olsa oyunu hep bitirir.
Yaz yağmuru yağdı
üşür kırlarda papatyalar
Bir çocuk camdan bakıyor
ellerinde kınalı uçurtmalar
Sahibi olmayan bulut
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!