İçimden bir selâ sesi dışıma doğru haşmetle taşıyor. Pür dikkat dinliyorum, bu sela kimin?
Kimindi şu suretimde taşıdığım herşeyi gören gözler, üzerime acıyla dokunmuş bu ten, nefesimle ısıttığım buz tutmuş bu eller, kimindi, kimin?
Koskoca aleme yayılmış bu sis, bu sessizlik kimindi? Araf'ın zulümkâr ellerine beni teslim eden kimdi, kim?
Hey içimin sadakatle bitmeyen kor ateşi.
Nicedir tek kelam etmemiştim sizinle.
Oysa ki "ne edersiniz hem bana, hem bize" diye, Asırlar boyu gözgözeydim içimdeki halinizle.
Pek güzel yakıyor iki kaburgamın arasına kurduğunuz bağdaş ile; kızılınız, yeşiliniz, sarınız ve zat-ı şahane endamınız...
Vur göğüs çömleğimin ta orta yerine,
Pişmeyeyim gayri artık, pişmeyeyim.
Kahır yuvalandı göz bebeğimin ferine,
Yanmayayım gayri, yanmayayım.
Ak düştü gecenin dördü saçıma,
Belki gündüzün başında,
Belki de gecenin tam sonundayım.
Belki gözünü açtığın ilk an,
Belki de tam kapanıştayım.
Belki tüm araları dolduran,
Biliyorum sen beni hiç sevmeyeceksin.
Çünkü seni senden edeni gösterip
geri kalanın
herkesin görmek istediği şey olduğunu göstereceğim..
Biliyorum sen beni hiç sevmeyeceksin.
Bu diyardan bir ben geçtim,
Bir de beni üzenler...
Bir ben göremedim beni,
Bir de geçip gidenler...
"Kul kimmiş" görmeyende kabahat,
Şimdi avuçlarımın arasında senden kalan tüm can kırıklarını sıkı sıkı tutuyorum.
Söyle haydi, bıraksam hafifler mi canımın acısı? Kanayan hücrelerime pansuman yapsam, işe yarar mı?
Bırakamadım.
Bırakamadım çünkü bunlar gidişinden bana kalan tek mirastı.
Acıydı ama sendin,
Hey aşk, çek ateşini sağ yanıma,
Bırak da azıcık nefes alayım,
Duman doldu bak bağrıma,
Ya öldür beni ya da sağ kalayım.
Yandım yandım da hiç sönemedim ya,
Görmek istersen şayet kendini,
Şems’i eş et, çık da gel yanıma.
Bir toz zerresi yükse sırtına,
Yükünü taş et, çık da gel yanıma.
Kederin susmuşsa sır yüzünden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!