Serpil Çavuşoğlu Şiirleri - Şair Serpil ...

Serpil Çavuşoğlu

Gökyüzünde rüzgârla savrulan toz zerresiyim ben.
Ya parlak ışıkla görünür, ya karanlıkta kaybolurum.

Semada coşan bir damlayım, bulutlarla kayarım.
Ya huzura bürünürüm, ya da hüzünle ağlarım.

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Zaman, ruhumu iğne oyası gibi işledi.
Sustuğum her cümleyle, gürültüm biraz daha dindi.
Yarım yamalak birkaç tebessümle birlikte,
bir avuç sessizlik kaldı avuçlarımda...
Bana bile yetmiyor artık kalanı da...

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Sen gitme...
Sen gidersen,
Muhteşem doğanın yüzü yas tutsun...
Varsın tüm mevsimler kaybolsun.
Bahar çiçek açmadan çekilsin toprağa;
Kuşlar, yönünü unutsun gökyüzünde;

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Ben bilinmez bir diyardan düştüm manaya
Kuş tüyünden düşen harfle uyandırıldım,
Bir hüzünle kırdım kabuğumu,
Çeşm-i yaş oldu can suyum.

Ben seni ilk gördüğümde değil,

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Siz,
Doymadan uyuyan bir çocuk tanıdınız mı hiç?
Sadece bir ekmeğin hayalini kurarak uyuyan bir çocuk, tanıdınız mı?
Rejim derdiyle sofralara koymadığımız ekmeklerin hayaliyle uyuyan bir çocuk tanıdınız mı?
Ekmeğin mis gibi kokusu buram buram burnunda tüterken, yokluğu boğazına oturan bir çocuk...

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Bak şimdi,
Senin coğrafyana değiyor gece gündüz diye,
Havayı bile kıskanır oldum iki gözüm.
Bir sövesim var ki ağız dolusu, sorma gitsin.
Daha ne olsun yahu, daha ne olsun.

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Gökyüzü karartırken koca cüssesini,
Dolu dolu boşaltırken hınca hınç içini,
Üzerine çöken bir derya suya,
"Rahmet" deyip şükür eder insanoğlu.

Belanın büyüğü çalarken kapıyı,

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Seni özlemek:
Bir başına Şehr-i İstanbul’un meftûn haliyle
başa çıkmak zorunda kalmak demektir.
Yüreğim daraldıkça sokaklar feryad figan ediyor.
Ben lâl oluyorum, gecenin sükûtu bile ürküyor.

Devamını Oku
Serpil Çavuşoğlu

Şimdi sabahın dördü.
Elimde acıdan delirmiş bir kahve,
kulağımda dibe düşen
hüzün dolu bir nâme...

Kaç nehir geçtim bilmiyorum.

Devamını Oku