gözlerime baktı
dudaklarıma dokundu
bakışlarımdan anlar gibi
sustu hayat...
saçlarıma düşen kar taneleri
nasıl erirse
Adın sevdaya denk geliyor
Her anıldığında bende...
Hasret içimi deliyor,
Her ayrılışında bende...
Yüreğin yüreğime...
Doldurmalıydı avuçlarıma seni
Kum gibi
Yıldızlar çakmalıydı
Gözlerin;
gözlerin, O eski gözlerin değil
Gizlememiş olmayı dilerdim sevgimi
Nerden bilirdim yıllar sonra pişmanlığımın olacağını
Her şeye rağmen söylemiş olmak isterdim
Suskunluğumdan anlayamazdın ya
Bakışlarım her yana seni seviyorum diye açıldı her defasında
Birileri sana karların beyaz yağmadığını söyler
Alır gibi denizin tüm kaymak mavilerini
Birileri yaşla doldurur
Benim karanfillerle bezediğim göz bebeklerini
Karanlıkları olursun, yalnızlıkları bu şehrin
Martılarına kanıp peşlerinden gitme
Uzaklardan bir yıldız kaydı,
Bir ben ağladım
-çünkü biliyordum;
o yıldızda gözlerinin bir kez daha kapanacağını bana
yüreğin gibi..
aynı bakışla
farklı gözlerden
aynı deseni ördük
zaman tığıyla
farklı iplerden
oyuncaklarımın
bir gün elimden alınacağını düşünmeden
daha çocukken
hayallerimi keşfettim
boyalı kalemlerinden hayatın
beyaz duvarlarına evimizin…
Bir merdiven dayayıp gökyüzüne
Çıkıp bulutlara yatalım
Bir sepetin içine uzanıp
Tüm yıldızları toplayalım
O parlak sevgilerini yıldızların
Serpiştirelim
Eskisi gibi değil diye başlayan
Şimdileri diye biten
Gittikçe sararan bir fotoğrafın
Bahtı gibi
Kaydın ellerinden
...
Sevmiyor demişti ya, sevmiyor demişti ya!
En son kopartırken
Yapraklarını papatyalar…
merhaba beğeniyle okudum.Serkan bey sevgi dolu yüreğini kutlarım.
harika... çok beğendim bunu. o kadar güzel anlatmışsınız ki..