yeryüzünün şehvetine esir
bireysel tutkuların ucunda
bir yanlışlık şaheseriydi
tevellüdüm ve ölümüm
ikisi de aynı yolda
ikisi de çırılçıplak, karanlıkta
yağız at kırmızı ay
sedef gelincik ikindi vakti
eğilen kuğulara çevirmiş boynunu
devrilen güne kapasa da koynunu
ateşi seçen ateşten yanan çocuk
kalbi kavruldu kanı kurudu
mimoza ve kahve kokusu
daha baştan çok tanıdık gelen
aklımı çeldi bu şen, güleç bakış
bir kar parçasının kalbe ulaşmasıyla
canımın parçasına dönüştü, kamaşan
uçuşan, kaçışan, çiçek çiçek açılan
bulduğum bütün hazineler üzerime
bir bir yığıldı mezar taşı misali
bu hazin huzur azgınlğına karıştığım
üst üste koyduğum, kuş tüyü yastığım
kefenimi hemen yanı başına astığım
ve kefirimin yanında, badem ve fıstığım
bir küvet dolusu şizofreni
sırılsıklam yalnızlığıyla
erotomanyak kadınların
neden olduğu laksatif etki
ve damakta o kuru tat
anlama hissini kaybetmiş
alfa ve omega
sekran olmuşum yedi kilisenin iksiriyle
eliyle sunduğu şaraptır etini ıslatan
işaretler ertesinde anlatır ihanetleri
Fırat’ ı kan kokutan cinayetleri
üzülünce
bir düş düşer gözlerinden
heyecanlanırsın ama kaçarsın
yetmeyince
Uçmak
(“Her melek ürkütücüdür” – Rilke)
aralanan kapılardı ardımdan kapanmadılar
Cheribum, Seraphim ve İsrâfil
verdiğin kılıçla kesildi elim
bana geri gelmeyeceğini söyleme
bozkırlarında sabahladım
bir dokunuş, bir hıçkırık
sonsuzluğun nefesini duyduğum
mora çalan ufukları baştan çıkaran
ama kurtaramazsın usunu boşuna uğraşma
hep böyle olur hayat çok çabuk geçer
bir de bakmışsın özlemler içindesin
yanıyorsun geçmişin düşüyle
ruhsal yoksunluk sarmış benliği
taverna çıkışında travma sonrası
Bu denli büyük bir şahsiyetin forum sayfasında hiçbir mesajın bulunmaması, bence utanç verici. Bunu aynı zamanda san'at camiamıza da bir hakaret kabul ediyor, tel'in eyliyorum...