ruhunu hayata bağlayan tutku kutsaldır
diğerine ise deli dediler ne diye
iğneyle kazılmış kuyuları yoğuran
yağmur saplı gönlüne yaslanıp ağlamalı
kalemime çarpan utancın acı dili
ne öyküler anlattı, hangi hece
mevsim kış gözlerimizde yaş
bir koşuşturmaca, bir telaş,
yasaklama, kundaklama derken
beyaz anorağıma bulaşan kan
bir yıkım, sabotaj ve savaş
kar olur yağar sevindirir
direnişine güç katar insanın
kar olur mevsimi belirler
yağdı mı sonudur nisanın
kar olur adamı olgunlaştırır
duvar bedenime dayalı mezar
taşları taşındıkça karşımda aşınan
sarıya boyalı karmaşanın şahidi odalar
cinayet mahallinde ayak izleri bulunan
sakın bana inanma Anna
kanayan yanaklarıma kanma
ben de bir yalandım gördüğün her rüya gibi
ez çiçeklerimi ki çeliktendi dikenleri
bağrımda dağların sancısı var Anna
ve avuçlarımda kutsal çarmıh acısı
keşişler çiçektir
iki kalpli nehrimde
ya da bir derviş elinin
suya banmış girdaba dönmüş
sağanak vezinli şarkısı
tamu
(“Ölülerin hakları kutsaldır” –XII. Tab)
celladın tırpanına gebe bir cehennem u yanıyor ciğerimde telaş
ben ona pes etmem anılara yas tutmam avuntusu gerçekten
1.
meyve vermeyen ağaç gibi
yararsız olsun bu şiir
onun o ölesiye
uzayan dallarını
saymazsak.
kana kan koşudur savaş
kar gülleri çiçek açtığında
yalnız bir başak gibi
kalmışım tek başıma
zemheri vurdu saçlarıma
şakaklarım şişkin ıslak
avucumuza tutuşturulan sevdaları
bizlere birer beden büyük gelen
ve kalbime portakal rengi
yazdıklarımı kazısa da
o yaz telaşesinde
avutamaz asla
Bu denli büyük bir şahsiyetin forum sayfasında hiçbir mesajın bulunmaması, bence utanç verici. Bunu aynı zamanda san'at camiamıza da bir hakaret kabul ediyor, tel'in eyliyorum...