Hani sana bir şiir yazacağım demiştim ya
İşte yazıyorum
Bugün kar yağdı İstanbul'un üzerine
Her kartanesinde içim üşürken
Senin gözlerini düşündükçe ısındım
Biliyordum ki sende her kartanesinde beni düşünüyordu
İstanbul koca şehir iki kıta
Ne Asya'da kimsem var ne Avrupa'da
Böyle yaşamak eyer yaşamaksa
Yaşıyorum bende tek başıma
Bu şehrin bütün sokakları benim
Parasız kalırsam Beşiktaş'ı veririm
Demek herşey bitti
Ve sen aklımı hergece ipotek eden sen
Kalbime haciz koyup
Seni benden alıp gidiyorsun
Sen gidiyorsun da
Ben seni nasıl unuturum işte onu bilmiyorsun
Sensizliğin en kuytu yerindeyim sevgilim
Gün ortasında karanlıklar içindeyim
Sesini duymadan yaşamak sevgilim
Yagmuru bekleyen toprak gibi kuruttu yüreğimi
Senin ismini söylediğim masalarda şarkılar ağladı
Sevgini haykırdığım gecelerde yıldızlar söndü
Yine yanaştı gönlümün kıyısına delice bir hasret
Gözlerini almış bir kurşun misali yüreğimi delmek için
Balıkçı tekneleri geçer uzak kent limanlarından
Bu hasret bu ayrılık söylesene niçin
Hüzün gülleri dağıtıyorum sensiz geçen akşamlara
Sensizliğime ve hep sessizliğime içiyorum
Eylül yağmurlarına yaklaştı zaman
İçimi şimdiden bi hüzün kapladı
Bu eylül sensiz nasıl geçecek
Sensiz dökülecek yapraklar ıslak caddelere
Ve gözyaşlarım sensiz akacak
Bir hazin şarkı olacak dudaklarımda
Sevgiyi unutmuştu gönlüm yıllardır
Sevilmeyi hayal bile etmedim
Türk filmlerinde gördüğüm sahnelerde kaldı
Bütün arzularım ümitlerim
Bir sokak lambası yanlızlığıdır yaşadığım
Tarifi imkansız anlatamam ki
Hiç yalanım olmadı benim
Yalın geldim karşına çıplak ayak
Kapında bir göçmen kuş ayrılığından korkacak
Ya aç içeri al
Yada bakma bile pencereden
Gözlerimdeki yaş değil
Gecenin bir yarısı uyandım koynumdaki sensizlikle
Ne yalan söyliyim hala alışamadım yokluğuna
sürekli düşündüm bir son versem mi bu rezil hayata
Ne aynaya bakmak nede yüzümü yıkamak gelmiyor içimden
İlk işim hasretini yakıp bir derin nefes çekmek oldu
Birde Bu kaçıncı uyanışım kan uykumdan kan içinde
Mevsim kıs keskin poyrazların zamanı, göçmen kuşlar terki diyar eyledi ve atkılar sarıldı sevgili yerine boyunlara. Bu sensiz ikinci kışım, aslına bakarsan kış ya da soğuk degılde sensizliktir üşüten yuregımı ve bedenimi.
Bu aralar her şeyle ve herkesle bir tutuyorum kendimi, alelade bir sokak lambası, ne yapacağını bilmeyen bir meczup ya da köşe başında içip sızmış bir berduş, yanı aslına bakarsan herkes biraz ben ve ben sanki herkesim.
Dun gece bırakıp gıttıgın o evde resimlerine baktım uzuuunnn uzun ve anladım ki, hala sen varsın olmaman gereken bu yürekte. Neden bırakıp gitmiyorsun, neden bana böylesine acı veriyorsun, çekip gittiğin gibi gitsene benden de.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!