Bir müjde idi beklediğim müjde min kaleminden
Kırdı sessizliği büktü yokluğu
Bu nasıl bir bozgun ben ölürken eleminden
Önemlimi hangi rengin benzim de ne vakit solduğu
Gözlerinin ömrüme verdiği istikametten
Tahammül edilebilir bir şey değil
Beklerken yukarının da yukarısını
Meğer diyor ilham durma
Görmüşken aşağının da aşağısını
Halinden namemnun sa da şikayetçi de değil
Görüyor...duyuyor...yazıyor...
Ummadığın duygulara sığındım işte
Umduğuma kalbim olmuşken kümbet
Kovulmuş ama cennetinden
Gelmez gelmez beklediğim medet
Ziyan olan zamanın akları saçlarıma
Masallar duygulanımın da ötimik
Rüyalar korkulanımında fırtına
Çanların kuşattığı bir zihin
Gerçeğin noksanlığında nirvana
Serdar KURT
İlahi kalem ne yazar alnıma bilmem
Us uslanmaz mazeretlere vurur hep aynı demden
Ya havvasını arayacağını bilseydi adem
Kovdurturmuydu kendini o pak cennetten
Sanma korkarım iki damla okyanusa dökülmekten
Kapat hücrelerimi hayata kangren oldu bak bütün huzurum
Seze meyince seni yörüngemde. Açılmıyor görünmeyen ufkum
Gölgelerin demini alır alçalırken gecemin üzerine güneş
Dokunma karanlığıma o karanlık ki sessizliğime düğümlü kardeş
Kırılır pencerelerde gözlerimin ışığı ve hep aynı sessiz uçurum
Düşen omuzlarımı batığa sürükleyen fener gibi nasıl bir durum
Yalın ayak dolaşıyorum utkun sokaklarında
Çırılçıplak bir beden ömrün ince dalında
Vuslat yorgun düşmüş beden hasta yatakta
Namluda bir söz ölüm şafakta
Yel değmiş kirpiklere alna çalınmış kara
Bu gün umudun hüzne çalan yüzünü yazıyorum.
senden uzaklarda
Sessizliğinin çıldırtan suskunluğu ve yorgun yüreğimde biriken hasretinle.
Özledim diyemiyorum özlemek suçmuş gibi bu adsız yetim yerde.
Başımı dizlerine yasladığım günler giriyor kanıma üşüyorum.
Ellerin yarınlarımızı işlerdi sevdamızı işlerdi şimdi sadece ellerini düşlüyorum.
Yürüyorum ıssız ışıksız meçhule durmadan
Bezgin bir ıslık akrebin yelkovanı bulduğu yerde
Bakıyorum bakıyorum bıkmadan
Üst üste çekilmiş aramızdaki karanlık perde
Duyuyorum geçmiyor sessizliğin kulağıma vurmadan
Birde diyeyeceksinki hangi zamanda diye
Şafak gösünde ağarıp kalbini söktüğünde
Dağılmışlığın kibrini eğip büktüğünde
Pişmanlıkların diz çöküp aman dilediğinde
Ğölğen dahi seni terkedip çekildiğinde
Saçlarında kaybolmuş bulursun parmaklarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!